Bir Düş Nasıl Bağlar Kendini Sonsuzluğa
beni nereye götürüyorsunuz mesela
kışın buz halini ısmarlıyorum mesela
ak ile dürüstlük arasında daha da beyaz
kurulun bir şey söyleyin bana
inceden sayıklayacak oldum çıkmadı sesim
ben daha büyük zaferlere yıkılan söğütler gördüm
yine de konuşmayı beceremediler rüzgarla
hey sen oradaki bilmece
sana sesleniyorum
biraz daha yakın kalbimi istiyorsan
al senin olsun
bana dirilmeye ant içmiş kıyametleri ver
vermediler
uzattık sahnelerin bahçesiyle sarmaşığımızı
insan kustuk önce çocuklar gibi zafer
aldandılar kör oldular duydular
gelip geçtik hiç bir şey olmamış gibi
ağladık
bizi kurulanmış mendil sandılar
oysa inadın daha sıkısıydı bulutun arkasındaki tanrı
basit bir üzüntünün neresini çekiştirsek
orasında boğulmak düğümlü basma kalıp bir zülüm peydah oluyor
hiç husumetin dudağını öpen mutlu olur mu
kanatları yaralı
uçamayan kuşlardan daha beter
hasret olur mu
olmaz olsun
karanfil sıkıştırıp kokusuna tutsak kılanlara
al dayayıp beyaz sunanlara
olmaz olsun
bir düş nasıl bağlar kendini sonsuzluğa bilsinler
yaşayanlar kalsın muzdarip
hemen şimdi
ölüler dirilsinler.