Bir Duygu Açılımı
özlüyor göğe bakıp bakıp akşamları
yıldız kayıyor adı yok
çatıların kırmızısından daha ileri
tutunacak yardım yok
her şeyi ellerinin arası kadar büyütürsün
istersen bitiştirip yok et çoğunu
sonra kapat on parmak dağları ile yüzünü
hiç ağlamaya lüzum yok
hep öyle derler şakacı bilir kişiler
çağrı ağırlığının on katı kadar ok
ve sonra uçsuz bucaksız bir gidiş
nihayette durmak yok
ister gelmez her ani baskın sonrası sevinç
yüz yıllardır taradın saçlarını ağaçların
kim kesti keçinin birikmiş kuyruğunu
sen kedi görünümlü yarışmacılardan birisin
hiç aceleye gerek yok
hiç demek
incinmiş çok şeydir saklıcada
kimliği belirsiz sislerin arasından
sevişmeli seyirciler giydirilir
ve perdelerin gerili ayaklarında delirmeye başlar kahkahalar
içi olgunlaşmamış biri için
hiç gülüşmeye gerek yok
festival ışıkları takacaklarmış göğün dibine
yanıp yanıp söneceklermiş heyecanına
gitti gidiyor bütün sevenler
doldurmaya bak bir an önce zulanı
fırsat bu fırsat diyene kadar boşalt
başka şansın yok.