Bir Edebiyatçı Aşkı

Ey sevgili sana hep Nida yaptım
Sen benim hatalarımı Telmih yaptın
Ben seni hep Tekrir ederken
Sen her şeyi Tecalhül-i arif yaptın

Ben aşkımı Tenasüp yapmak isterken
Sen Tezatlar oluşturdun kalbinde
Ben senin adının harflerini Aliterasyon yaparken
Sen Tariz yapıyorsun her sözümde

Ben kusurlarına Hüsn-i talil yaparken
Sen hep İstiham yapıyordun bildiklerine
Seni Teşbihlerimle yüceltirken
Sen Mübalağa diyordun söylediklerime

Düz yazılarımda Secili yazdım seni
Sen benim konusmamı İntak olarak gördün
Her konuda İrsal -i mesel gibi gösterdim seni
Bu sensiz ruhsuz bedenime Teşhişi bile cok gördün.

Seni hep kalbimin köküne ekledim uyak gibi
Sen bana yarım kafiye olmadın
Şiirlerimde zenğin kafiye görmüşken seni
Sen kulak kafiyem bile olmadın

Ben seni sarmak istemişken
Sen bana serbest uyak oldun
Seni hecenin bitmeyecek kalıbıyla yazmak isterken
Sen kısa kalıba bile durak oldun

Sen beyitte bitirirken benim egemenliğimi
Ben Mesnevilere taşıdım seni
Sen dizelerde bırakırken ellerimi
Ben bendlere taşıdım seni.

Ben bu aşka Gazeller yazarken
Sen Mersiye yazdın sevdama
Sen Şarkılar söylemek isterken
Sen Ağıt yaktın bana yaktın bana

Ben sana Methiyeler yazmışken
Sen Fahriye yaptın bana
Ben seni nesiblerde anlatmak isterken
Sen Girizgah(kacış) yaptın ona

Sana olan aşkımı Koşmalara yazdım
Sen Ağıtlar yazsanda bu sevdaya
Ben senin için Destanlar yarattım
Sen Sagular yazarken bu aşka

Sana olan aşkım Lirik şiirlerde anlattım
Beni sevdamı Satirik yazdın
Sana olan duygularımı Epik yazdım
Sen Pastoral gördün, denk degiliz dedin yazdin

Ben bu sevdaya Nazire yapılsın derken
Bir Münetkit kesildin başıma
Bu sevdamız Roman olsun derken
Bir Hikaye bile yazamadin aşkıma

Ben Karagöz olurken sen Hacivat kesildin
Derken bu aşk Tragedya olsun ben
Sen bu aşkı Komedya gibi bildin
Bu sevda Tirad olsun dedim ben

Ben bu sevdayı Makale gibi görürken
Sen her davranışıma Haber yazısı dedin
Ben bu aşkta Söyleşiriz derken
Ben Nutuk atarım dedin

Ey sevgili askıma bir Manas da ben mi yazayım
Yoksa kutsal saydıgım bu aşk kırıp göç mü edeyim
Söyle söyle söylede bileyim
Seyyid Nesimi gibi derimi mi yüzdüreyim

Yoksa seni okurlarıma sözleyip dile mi düşeyim.
Dıranas'ın Fahriye ablası gibi
Yahya Kemal'in Melika Sultan'ı gibi
Oktay Rıfatın Türkanı gibi söyle öyle edeyim

Ya da Sezai Karakoç'un Mona Rozası gibi
Nedimin Sadabâda aşık oldugu gibi
Yoksa Tanpınar'ın rüyasındakı Leyla gibi
Söyle dillere mi düşeyim

Yoksa Haletin Mariyyesi mi gibi mi
Yoksa Abdurrahim Karakoç'un Mehribanı gibi mi
Leyla, şiirin, aslı, gibi mi
Yoksa Poe'nin Annabell lee'si gibi

Yoksa Nicolet gibi mi yapsam
Ya da Juliet gibi anlatsam
Yoksa Laura gibi sevsem
Söyle nasıl yapayım

Bu sevdamızı kimseler duymasın diyorum
Ben seni yazıp seni konuşuyorum
Söyle seni tarihe ismini yazayım mı
Ben seni kimseler bilmeden seviyorum.

03 Nisan 2011 128 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 14 yıl önce

    Edebiyatçılar kitaplarla uğraşacağına bu şiiri yorumlasalar yeter bence derslerinde emeğine sağlık Harika bir şiir.

  • 14 yıl önce

    ..bana kalırsa ağır sözcüklerin altında ezilmişti aşk,geri plana düşmüştü öz..günümün şiiri olacakken sıradanlaşmıştı güzel şiir fikrimce..teşekkürler sinan bey..tebrikler...