Bir El Bir Dağ Ve Denizkızı/Masal Bitti

güve yutmuş saatler geceye tırmanırken
deşifre kuşanmış yine kahırlı tümceler
yaklaşıyor bir telaş
bir boşluk
suskunluk öncesi tufan pazarlığı
ki;sevda yine yenik
kasatura hazırlığında dil
biliyor giderek cephane tükeniyor...!



saat acıya beş var
yine şarkılar mehter makamında
bol acılı günler ufuktan el sallıyor
Chopin cenazenin en başında yürüyor
karizma sizlere ömür
elinde beyaz bir bayrak
evet evet aşk bu!
dur! vurma
zaten teslim oluyor...!



kanmış yine deli davul bir tutam şekere
hoşçakal günceleri hevesten boşanıyor ırmak ırmak
hüzünler el ele denize su taşıyor
ki;
hıdrellez ateşi gibi başı sadece geceleri kalabalıklaşıyor
yürüyorsun üzerine üzerine yalınayak yine de
lakin;
ne ateşe basacak yüreği kalmış
ne mangalda külü...!



sütten yanmış ağız peyniri üfler ya
hiç konuşmuyor yürek
susuyor gözler
konuşmuyor
akıyor
akıyor içinden içinden
ırmak nehirle böyle konuşuyor
kısa lafa uzun es düşerse
ya yalandır hani
ya yalandan beter kendini kandıramamanın yanılsaması
en kötüsü
işte bu esler insana sevmekten çok koyuyor...!



sevda denizdir
iki köle küreğine değiştirmez huyunu
çaldığın bir tas su ancak!
korkma eksilmez dağının suyu
ama ateş tutan el bir gün yanar elbet
hem;
denizi olan ateşten korkmaz unutma bunu...!



ç/alabildiğin kadarı senindir gönlünce çekinme
ve hırsızlık yazılmaz deniz kanununda aşk çalımları
gün olur meşktir koca bir dağ ,
oynarsın işte
gün olur ateşten bir el,
yakar dibini donağını
göremezsin ama yok sanma
dibinde s/aklar o mez/arsızları...!




bir el ve bir dağ kalır neticede
o ateşten geriye damak tadı
eh aşk bu tuzu kuru!
her gün beş vakit kondurur şamarını
zamanla daha bir içine sokulur sancısı...!




bir el ve bir dağ işte denizkızı
işte hepsi bu!
hep yükseklere sallanır ya eller
alıştır artık kendini!

el ve dağ

e l v e d a...!






ToprağınSesi