Bir Fırtınada Uçur Götür Sevdiğime
Ben senin sevmelerini düşünürüm
dağlarıma açan güneşinle yürüdüğün yollarını
sonra uçurumlu düşümle tenhalarda yuvarlanır hasretim
her bakışımla yeniden kalkıyorum hüzünlü günlere
bir gülüş bir öpücük kondursamda içim acıyor sensizliğine
adına gürbet kuşları densede haykırışım cihana
sana bakan gözlerimden akan her damla için
izlerinden kalan yaralarım acıyor duyuyor'musun
dolu karlı havada bulutlar arasında kayboluyorum seninle
şimdi bir türkü mırıldasam içimdesin hep kanar yüreğimle
duymuyorsun
duymazlığa oynayan gönül teline bir mızrapla dokunuyorum
sızlıyorum yüreğimin duvarına vuran sularınla derbeder şu gönlüm
sen acıyan derdime melhem oluyorsun her seferinde
birlikte denize düştüğümle dalgalara savrulan
deryalar kadar çalkalanırken gönül telleri
incinir mi bilmem zorun güzelliğine uçan gürbet kuşları gibiydik
yılan mı yoksa dolana mı uykumuza düşen hüzünlü gecelerim
karşimda senin gözlerin gözkırparken ben sende de tutuklu kaldım
sonbahar yaprağı gibi uçuyorum herseferinde
nefesimizle koşuyoruz ilkbahırın martın çiçeklerine komacak arıydın yüreğimde
dudağından öpesim gelsede savur bizi seher yeli
sularından akıp gittiğim ruhumla seni taşırken
gözlerim seni görür kimi görsemde sen oluyorsun
sonrası bir umuda hasret çalıyorum gönül bağımda
çağırsam gelmiyorsun
kal desem bozuluyorsun kırgınlığın ateşine tutuşup küle dönüyorsun
rengine kapılan gözlemin içinde doğan güneşinle uçur götür yare
bir fırtınada uçur götür sevdiğime ..
17*03*13*Karataş*