Bir Gönül Yarası Sarayım Dedim
Gönül ne çay ister, ne de çayhane
Gönül sohbet ister, çay bir bahane
Yüce dağ başında, bir garib hane,
Bir dostun evinde, kalayım dedim.
Bir selam, bir mektup, özlemin demi
Gönülden gönüle, hayal den gemi
Sakın bir telaşa, kapılma emi
Bir hal hatırını, sorayım dedim.
Bilmem, kaç yıl geçti, ayrı aradan
Seni bana reva görmüş yaradan
Gönül bahçenden geçerken sıradan
O nur cemaline, bakayım dedim.
Hiç fayda etmedi, içtiğim zehir
Gönül küser oldu, duygular nehir
Bir kalem, bir kağıt, yazdım bir şiir
Bir gönül yarası, sarayım dedim.
Bülbül güle hasret, ben ise yâre
Hayalin gözümde, hep kare kare
Sende varsa söyle, bana bir çare
Gönlüme bir tabib, bulayım dedim.
Hazan oldu bahcem, kuruyor gül'ler
Gül'ün hasretiyle, öldü bülbül'ler
vuslat ateşiyle yandı gönüller
Gönülden gönüle, akayım dedim.
Gönlüm sana yakın, kendine ırak
Herşey dalından düşer yaprak yaprak
Biliyorum artık, bu bir son durak
Senden bir helallik, alayım dedim.
(.09.09.2013.)
Değerli üstadım, İbrahim Bey! Bu nadide gönül sayfanızda anlam dolu muhteşem bir şiir okudum. Seçkin kaleminizi yürekten Tebrik ederim. En içten selam ve saygılar.
çay yerine kahve olmasın o : )