Bir Gül Karmaşası

Yağmur yağmazdı

Bir tabure bir masa kurdum 

Karşısına mavinin

Oturdum ağırdan masada bir sarı gül 

Uzunca baktım mavide gidip gelenlere

Ya göktekilere ne demeli 

Birer birer düşse de tutsam ışıkları der gibiyim 

Gülemiyorum yaralı dudaklarım 

Ağlayamıyorum yorgundu gözlerim 

Ve ıslandı ansızın masaya anlattıklarım 

Saçlarım düşmekte alnıma doğru 

Bir deli dolu oldu etrafım

Yağmur yağıyordu


Rüzgâr yabancıydı buralara 

Bir tabure bir masa kurdum 

Karşısına siyahın 

Oturdum ağırdan masada bir kırmızı gül 

Seyre daldım gecenin tonlarını 

Ya renklere ne demeli 

Efsun eder durur beni şu karmalar

Dokunamıyorum ellerim titriyor 

Seslenemiyorum boğazımda yumru

Ve uçuştu masaya serdiğim anılar

Saçlarım dolanıyor birbirine 

hiç olmadığı kadar bir kargaşa içindeydi gece

Rüzgâr tanıdıktı buralara 


Ölüm büyük bir gizem 

Bir tabure bir masa kurdum 

Karşısına kahvenin

Oturdum ağırdan masada bir beyaz gül 

Uzunca baktım soluksuz uyuyanlara

Ya şu uyanıklara ne demeli 

Biri diğerinden umutsuz diğerinden rüsva 

Duyamıyorum kulaklarım korkak

Unutamıyorum kafamda cesetler

Ve soluyor masaya koyduğum çiçekler 

Saçlarıma yer yer beyazlar düşmüş 

Bir derin sessizliğe büründü buralar 

Ölüm küçük bir resim



21 Ağustos 2024 294 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar