Bir Gülüşüne Hasret Sardığım Yar
Bu gün seni düşündüm gün batımında
sanki karanlığın içinde sen gidiyordun gözlerimin ahında
belki de gitmiyordun içimdeki firezi yanmış tarlamda
belkide nadasa bırakılan bir tarlada yabani otların güzel kokular vardı
akşama doğru yürürken birlikte güneşin batışı hüzünlüydü
birde yansıyan suların rengi ağlarken düşün gönül kuşların ötüşünü
birde benim sana doğuşum gibi batışım da görkemliydi
seni düşündüm gün batımın ardında
sonrası düşlerime eskiden kalma bir yama diktim
hoş bir sedayla baktım kör karanlıklara
batan güne güneşe
ve dönen dünya işlerine dönen dünyaya içimde bir selam yolladım tüm sevdalara
alacakaranlıklar içinde döngülere bir çelme t/aktım
çalım atarken seni gördüm karşımda
hiç konuşmadım
çünkü ağzımı biçak açmıyordu
çünkü içim kan ağlarken seni düşünürdüm zamansız anlarda bile...
hasretinden
hüzünlü acılardan sevinçler topladım
kuruyan göz yaşımla
yüreğime akan sulara b/akmayan
ağzımda susmayan hasret kollarken
yine bir haber gelmedi peşim sıra dağlarım öksüz bir sevda demindeydi
bu günden yarına umut depolarken
çok acıya büründü her günün gün batımıda kaybolan yıllarımdı
sen gibi karanlık kör sevdaya b/akan gözlerine umuda yolculuktu
sonrası yollarmız keşişti dörtlu yollarda oysa iki yol varken
sen ve ben yollarına kitlendik sabahın ayazlarına
ikimizde bir şarkı söyledik sonsuzluğa gök mavisine
yüreğimize acılan yelkovanlardan saat gibiydik yıldızlı gecelere
ikimizde maviye boyandık belirsız kör karanlıklarda
gözlerimiz aya güneşe bakmaya demir kazık gibi kutuplu yıldızlara odaklandık
başka yıldızlar yoktu sanki kör ışıksız gecelerde mum ışığına kaldıkça
renkleri seninle düşündüm sevgiye b/atan ışıkları
doğan aşkın rengini gözlerimle okudum seni
sana olan hasretim gözlerine bir gülüşündü sözlerin bana kalan dünyam
bir gülüşüne hasret sardığım yar !
07*05*13*KARATAŞ*