Bir Günlük Sayfası
elimde her zamanki o eski günlük
bir şeyler anlatıyorum kalemimle yalnızlığıma
masanın kenarında pek anlamı olmayan antika bir radyo
radyoyu değil seni duymaktayım birtanem !
o güzel sesinden bir parça duyuyorum
bizim şarkımız çalıyor radyoda ama
sensin söyleyen sanki..
eski sayfalara dönüyorum günlüğümde,
aklımdaki karmaşık düşüncelerle
bir sayfa..
üzerinde hüzün var, gözyaşı var..
düğünümüzü anlatıyor
kendi ellerinle süslediğin arabamızın geçtiği yollar geliyor aklıma
ağaçlar,çiçekler özenmişti mutluluğumuza
kır düğünümüzü süsleyen çiçeklerle süslemiştin duvağımı..
insanlar pencerelere dökülmüştü izlemek için
fakat;
tüm umutlar tek bir kıvılcımla hayal olmuştu ufuklarda
ateşler sarmıştı dört bir yanı
yangın tüm kızgınlığıyla büyürken o güzel aşk şarkımız çalıyordu
dansımız için ama
ateşler dans ediyordu bizim yerimize
sonrası kızıl bi karanlık...
bir köprünün altından geçen sular gibi geçti zaman
şimdi elimde bir çerçeve ve bir günlük
düşünüyorum..
çerçevede sen, günlüğümde aşkımız ve tek kalmış bir kalbin sahibi : Ben !
seni özlüyorum...
içten yazılmış dizeler fakat daha çok cümle yapısıyla yazılmış,keşke ahenk unsurları daha çok ön plana çıksaymış sevgimle...