Bir Güz Senfonisi
güz düşüyor pencereye
efkarımı martılara taşıyan
alaca bir vakitte
rüzgar ezelden gelen
bir nağmeyi uluyor
hışırdayan yapraklar
gülümsüyor ölüme
sonbahar, atları çayırlara
salmış
ceviz ağaçları altında
aceleyle cevizleri
toplayan bir sincap
son bahar ağarıyor ruhuma
ve vakit suskun
çay demlenmiş közünde
bu vakit yine sen tütüyor gözümde
bahçedeki nar ağacı mor bir tablo
erken olgunlaşmış meyve tane tane
oracıkta duran nazlı gölgesinde
göğ kızıl yanan ateşli
kuytu harabe kentlerin ıssızlığı
anılarıma yağan çiy damlası gibi
kalbim çiçeklerin bahara özlemi
durgunluğum kar altındaki tohumlar
ah bahar gelse, gülümseyen bahar
ıhlamur kokusuna çöken
kestane mangallarının dumanı
burası yüreğimin masallar diyarı
bana acı acı gülümseyen
dakikalar
saatler
aylar
mevsimler
ve girdaplar...
...kış mevsimi yakın doğaya
ölüm ise yakın bana
meşe ağacındaki son yaprak rüzgarın bağrına sarılınca
esen poyrazlar ve darmadağın savrulan saçların hayalim olsun
bekliyorum özlemle
ölüm artık bana gelsin...