Bir Haykırışın Ezgisi
Yüzümde yaşamanın yorgun gölgesi
Yüreğimde biriken kilometrelerce hasret
Bir kanun sesinde bu gece seninle
Her notada denizlerde boğulmayı düşledim
Yazdığım her bir mısrayı göz bebeklerine düşürüp
Bir kadeh de onlar için kaldırmayı
Ve sonu yokken acı çekmenin
Bu dünyayı içinde sen varsın diye yaşamayı
Huy ettim kendime bakışlarında can bulmayı
Artık sokakların hiçbir güzelliği yok
Ayaklarının değmediği Arnavut kaldırımlarında güz esintileri
Yeşilden feragat etmiş ağaçlar bir Nisan akşamı
Öyle ki kalbime değmeyince gülüşün
Ben de vazgeçiyorum mutluluktan ansızın
Bir karanlık ki penceremden içeri süzülen
Bir yorgun hayat bu bıraktığın, darmadağın
Oysa adım attığında geceme
Ay'ın avuçlarına bir salıncak kurardım
Saçlarında bin bir çeşit yıldızdan tokalar
Ve varlığına gülümserken bir alacakaranlıkta
Aniden gözlerimi açıyorum
Pencereler kapalı ve yüreğim sana adanmış
Biliyor musun gittiğinden beri ne kadar yanmış
Ne denli yıpranmış
Ah, olur da duyarsın diye sesimi
Tüm dertli ezgileri haykırıyorum bulutlara
Yağmur olup getirsinler seni bana...