Bir Hüznü Zaman Düşer
Öyküsünü yazar gök kubbe
Kasırgalaştırıp savurur yıldızları
Bilinmeze...
Bir hüznü zaman düşer
Şehrin grileşen mavilerine.
Avuçlarında illegal dua
Kucağında mecbur sevişmelerin
Tenleşen çiçeği
Yaşlaşan hasret duvarına
Yaslanırken ağlar,
Aşksız berdellerin
Yemeni duvaklı gelini
Kendi ninnilerini söyler
Beşikleştirirken ayak bileklerini
Kırsal dudakları düşerken
Küser şehrin velvelelerine.
Bilir misin?
Ne zor
Kıblesini değiştirmek şehrin
Sırtını yaslayıp ışıklara
Karanlığa secde etmek ne zor.
Korlaşan kuzinede
Karıştırmak bir tas çorbayı umudu savurmak gibi
Ve içmek bir yudumda
Hayatı yakar gibi
Ne zor şehrin yamaçlarından bakmak hayata
Göçmen kuş misali
Ve yutkunmak kaderi
Ve tabutlaştırmak
Yüreğine efsunlu aşk hikâyesini
Mayıs'larda gömmek ot bitmez topraklara.
Öyküsünü yazar gök kubbe
Kasırgalaştırıp savurur yıldızları
Bilinmeze
Bir hüznü zaman düşer
Şehrin grileşen mavilerine.