Bir Kadından Bir Adama Kalanlar
bir kentin sabahında
'sahte umutlar pazarı' kuruluyor
ışıksızların teninden yayılan merhametin mükemmel uyumuyla
ne ayıp dinliyor elleri
ne de secde ediyor nefesi
kızılımsı bir karanlık soluyor ölümü
-kadın çığlığı ile bütün kelebeklere ömür-
kanatsız merhametin süzüldüğü
leylak renkli
'günah' yazısını urgan niyetine boynuna saran
aşk'tan hep dul kalmıştır
dünyadan da koca bir yalan
tanrıdan kalansa hep hüsran
-adam nefsi ile döllüyor ihaneti-
aşınır durmadan
sözcüklerden bozma dualar
dudaklarda bıraktığı buruk acı
tebessüme gebe kalınca doğurur sevdayı
umudun atını kırbaçlayarak dört nala
ateşli sabahların teri ile yanana
-kadın kokusundan geçer bir cinnetin en masum hali-
kimselerin hiçliğinde boğdukça nefreti
gördüğü yüzler tanıdıkları değildir
acı çeken
inleyen
biçimsiz figürlerdir
arafın derinliklerinden 'aşk' diye gelen
-adam yanaşma sabahın kızlığını bozar her intihar sonrası-
durulandıkça yar sinesinde
yedi günahın evladısın
yalan
uyudukça başucunda
dil kesiği intiharlar saklar acını
kalp uyanır kendi matemine o an
-kadın yerle gök arasında mukabeledir zikrettikçe adamı-
dudakların sözlerle gömüldüğü her elveda
kirpikleri aralar
sızmak için göz bebeklerine
orda hareketsizce çiçeklenir aşk
dünyanın bilmem neresinde
ve bilmem hangi çölünde kervanlara konuk olur
-adam küçültür hasretinin coğrafyasında kadını-
bir kadından
bir adama kalandır
uçurumun gölgesinde yakılan sigaranın külü
ki
o küldür bitmiş aşk'ların ödülü...
alicengizoyunu
(...söz verdi aşk bana; sen de bittiğim her gün, bu şehre bir melek süzülecek ve o külün içinde bana yine yanmayı öğretecek...)
Kutladım çok...
Günle bütünleşen şiirinizi yürekten kutlarım tebrikler ve sevgiler 🙂
Kutlarim Adas
Güzel bir siir okudum Herseyiyle haketmis
Özgürcocuk Kalemin özgürkalmasini diler
aslolan şiir... daha büyük bir söz olur mu...
teşekkürler zeynep...
Ne kadından adama kalanlar, ne adamdan kadına kalanlar... Hepsi zamanla bir gölgenin ardına sığınacaklar. Aşk insanı deliğinden çıkartan yılan, kimbilir belki yalan İhaneti nefsiyle dölleyen adam, bir elmaya kaç uykusuz gece takas etti? Ya kadın, kaç kez hasretin coğrafyasında yitti, kendi toprağında yeniden bitti?
Aslolan şiirdi... Gönülden tebrikler.