Bir Öğretmen Bir Güzel İnsan
Numan Kurt'un fotoğrafı.
Numan Kurt
1 saat
Merhaba,
Mucur'a geldiğim ilk yıllarda çok sevdiğimiz bir arkadaşımız, ağabeyimiz vardı: Mehmet İçen. Cumhuriyet İlkokulu'nda öğretmendi. Bu güzel insanı bir trafik kazasında 1970'li yılların sonunda yitirdik. İki gün önce hiç unutamadığımız arkadaşımızın bir fotoğrafını gördüm bilgisayarda. Bugün de o güzel insan için yazdım. Ruhu şad olsun.
..................................................................................................................
(Mehmet İçen anısına)
Ufacıktı
Yüreği koskocaman
Neredeyse kırk yıl olacak
Ama
Biz sevenlerince
Bu gönül dostu güzel adam
Hiç unutulmadı, hep gönüllerde yaşadı
1970'li yılların sonunda
Bahar çiçeklerinin açtığı
Doğanın insanlara gülümsediği bir mayısta
Hem de işçi bayramında
Dedi ki anası ona
'Bugün topla kardeşlerini, çoluk çocuğu
Ben de geleyim sizinle
Bu güzel bahar gününde
Hep birlikte gidelim pikniğe'
Anlamsız bir kavganın küçücük bir kasabada bile
Sürdüğü
Kardeşin kardeşe düşman olduğu günlerde
Korkuları vardı ananın
Ana yüreği dayanmazdı
Bir zarar gelirse çocuklarına
Güzel günde güneş yükselirken kuşluk vakti
Bindiler 'çayır'a gitmek için
Küçük oğul Ramazan'ın sürdüğü
Arabalarına
Neşe içinde vardılar
Mucur'un değişmez piknik yeri 'çayır'a
Yediler, içtiler, söz sohbet
Oynadılar çocuklar neşe içinde
Dönmek gerekirdi gün devrilirken akşam vaktinde
Doluştular arkası açık arabalarına
Mehmet ve Yusuf öğretmenler
Oturmuşlardı
Ayaklarına sallayıp
En arkaya
Karşıya geçmek için beklerken arabaları
Bir kamyon
Yoldan çıkmış geliyordu
Üstlerine doğru
İkisi de atladılar arabadan, kaçıştılar sağa sola
Mehmet öğretmenin peşinde
Şoförü uyumuş kamyon
Vurdu bu güzel insana
Savurdu onu yola
Acı haberi duyduk bir grup arkadaş otururken
Ahraz, işaretlerle anlattı olanı biteni
Koştuk, neler olduğunu öğrenmek için çevirdik
O yoldan geleni gideni
Kırşehir'de hastahaneye kaldırılmıştı
Toplandık birkaç arkadaş
Gittik yanına
Şehrin ışıkları yanarken
İyi gördük, yatıyordu, konuşuyordu
Bir de kızdı bize:
'Ben, iyiyim, ne işiniz var akşam akşam
Haydi gidin evlerinize'
O haliyle bile bizi düşünüyordu
Gecenin bu vaktinde gelişimize
Üzülüyordu
Mutlu olduk biz de
Döndük keyifle
Evlerimize
Nereden bilirdik belden aşağısının tutmadığını
Ertesi gün duyduk gittiğini
Ankara'ya
Dua ettik iyileşip dönmesi için yuvaya
Olmadı
Kara haberi geldi iki gün sonra
Tüm sevenleri yandık, ağladık ona
Babasız kalmıştı üç çocuk
Bir de genç yaşında eşini kaybeden ana
Son görevimizi yapmak için
Gittiğimizde mezarlığa
Uğurlarken sevgili arkadaşımızı
Oğlu Murat'ın
O zaman üç ya da dört yaşındaki Murat'ın
Olanların farkında olmadan duruşu mezar başında
Perişan etti bizi
Göz yaşlarına boğdu, ağlattı hepimizi
Ne zaman bir araya gelsek
O yıllardaki arkadaşlarla
Anlatırız
Bu aydın düşünceli Cumhuriyet öğretmeninin
Mehmet İçen'in ne güzel insan olduğunu
Kırk yıl da geçse aradan
Unutamadık biz onu
21 Şubat 2016