Bir Öykü

Kara tren Kars'tan kalkarken
İslimini koyuverdi: O; kalkış sesi, veda sesi
Ayrılık ve hasret duygularını depreştiren
Yürekler paralayıp kanayan
Sevdaları çağıran ses
Saplandı kaldı bedenime, duygularıma
Beynime, yüreğime
Bir hançer gibi...

İşte bu olgu, değiştiriverdi
Dünyayı, düşlerle gerçeklerde

Artık gökyüzündeyim
Galaksiler arasında bir yıldızım.
Gelincikler mordu, denizler kırmızı
Sarmaşıktı orkideler
Manolyalar gelincik;
Güneş hiç doğmadı
Ay sıradandı.

Sonsuzluğun şehvetinde
Yakutlar, zümrütler ve daha niceleri
Bir demet kır çiçeği gibiydi Mars!

Bir kadın vardı olgun ve dolgun
Boş ver dedi Dünya'yı da, Mars'ı da
Ben varım ya ben
Her yanım ayrı bir Dünya, başka bir Mars!
Bak dedi: Dudaklarım yakut
Memelerim zümrüt
Ve elmaslar, pırlantalar...

Öyleyse at şu örtüleri üstünden, dedim.
Attı! Çıplaktı: Dünya da, Mars da...
Yakutlar, zümrütler, elmaslar, pırlantalar...
Hepsi çıplaktı yaratılıştaki gibi!

Bilebildi mi, anlayabildi mi?
Bilemem!
O kadın Dünya; belki Mars'tı,
Ben ise kuyrukluyıldız!
Açtım gözümü, yumdum gözümü
Sere serpe kaldım mavi Dünya'yı severken,
Yoğururken kızıl Mars'ı;
Kan gibi süt beyaz ve ılıktı içim.

Üç gün ne çabuk geçiverdi;
Girmişiz Haydarpaşa Garı'na
Kara tren koyuverdi islimini,
Güneş doğmuştu, deniz maviydi
Toprak kara ve ana
Ve sevgililer:
Oley, İstanbul!



İstanbul, 1971-1987-2001


http://erkanyukarioglu.azbuz.com/blog/yazi/oku/5000000010952186/Benim-Guzellerim

30 Temmuz 2008 34 şiiri var.
Yorumlar