Bir Rüzgârım Vardı

Aşkımızı göğe çeviriyorum kamaşıyor gökyüzü
Kaşın gözün dönüp dolaşıp buluyor beni

Bir rüzgârım vardı anlatması şimdi uzun iş

Denize bakıyorum geçerken karıncalarıma uğruyorum
Tahta yontup dünyayı tamamlıyorum

Üstümdeki bulut eskisi gibi duruyor

Pencerede asılı kalıyor ev kadının yorgunluğu

Dağların tarihini kopya ediyorum defterime
Ovaların alımlı endamını tartıyor ilkyaz

Toprağı döve döve çıkarıyorum gümüş yüreğini

İçim aydınlanıyor kilimi söylüyorum eskilerden

Ne zaman bir dünya görsem şaşıp kalıyorum

Eteğini sıyırmış da insanları geçiriyor Saat Kulesi
Topuklarında çocuk sesleri ellerinde bulut

Gece eğlencelerinden yorgun düşüyor Kaleiçi

Antalya sokakları dallı çay inceliğinde

Terzi bir kumaşı ölçüyor bir uzanıp gökyüzünü
Bir kuş terli terli suyu seyrediyor

Bir sözcüğüm vardı anlatması şimdi uzun iş

Pencerede asılı kalıyor ev kadının yorgunluğu

(Akatalpa, Mayıs 2013, Sayı 161)

21 Mayıs 2013 52 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar