Bir Sabah Devrimi
Bir gün sabah sabah değişse her şey
Beklenmedik bir fırtına kopsa, duysak
Okullar tatil olmuş, bankalar kapanmış
Ne diz boyu kar ne bir salgın karantina
Ne seçim sandıkları ne kısır propaganda
Bir gün sabah sabah değişmiş her şey
Beklenmedik bir fırtına kopmuş, duymuşuz
Marifet pazar olmuş, vicdanlar açılmış
Seyyar tezgahta kandil simitleri ve çaylar
Etrafında halka olmuş saf saf insanlar
Açık çay uzatıyor, incitmeyen elleriyle
Elleri tebessüm ellisinde Sermin hemşire
Şekerlik tutuyor tek tek, kimlik sormadan
Tek tek bağlıyor tatlıya, komiser Sinan
Derdimizi incitmeyen şifa,
Derdimize gecikmeyen eman
Uzanıyor çaya elleri, elleri nasır elleri yara
Mübarek ellerinde bir çay bir şeker Mustafa
Keyifle yaslanıyor ardına, ardı ardına selamet
Ne yokluk sancısı ne başka bir melanet
Kapmış eline bir kova bir fırça
Terzi Fikret sesleniyor mutemete
Hele sende bir el at Ahmet
Grafiti yapıyorlar duvarda,
Duvarda bir garip bir yetim Hanzala
Okul müdürü Faik alıyor eline makası
Tren yolu kesiyor, kırmızı mukavvadan
Tren yollu başıyla beraber,
Gülüyor maziye eski talebe ramazan
Ve gülüyorlar maziye bir bir birlikte
Ve kesiyorlar mukavvayı binbir incelikle
Olsun onca zulme artık bir nihayet
Sürsün kırmızlarını, sürsün uyansın letafet
Seğirtiyor az öteden gassal Necip
Yüzü pür neşe, neşesi görenlere bir garip
Elleri divit hokka elleri baloncuk köpüklü
Teneşir tahta omuzunda,canlı şiir yüklü
Yıkayalım ölü vicdanları ve kirli ruhlara törpü
Ve pür name safiyet saflar düz ve sık
Sendikalı olmuş cami cemaati ne kadar şık
Takkeleri başlarında yine başları aydınlık
Ellerinde tesbih zikir dillerinde buhurdanlık
Aroması ne tatlı zikir hak hukuk ve insanlık
Çiziyorlar güpe gündüz yol ortasını
Boyuyorlar güpe gündüz düz duvarları
Çiziyorlar boyuyorlar umarsız zamanı
Bir gün sabah sabah
Deviriyorlar uykusunda bıkkın heyulayı