Bir Şehirde İki Ayrı Sokak

Şimdi aynı toprağın kokusunu çekiyoruz,
Acıyan ve eksik kalan ciğerlerimize
Bak yağmur yeniden gösterdi yüzünü
Cemalimi gördüğü an çığlık çığlığa.

//Şimdi biz iki aynı hayatı yaşıyoruz güzel gözlü
Ayrı hanelerde aynı cellatla kapanıyor gözler//

Ana dilimden söküp aldılar aitlik ekini
Ne yari/m diyebilirim ne de herbirşeyi/m
Fahişe olmuşken adın başka dillere
Ne kartane/m diyebilirim ne de nefesi/m...

Şimdi canın istemez mi ellerimi
Kimin için yaşarsın şimdi ,söylesene?
Yokluğunda peydahladığım bebekleri saklarken leb-i deryadan
Hiç korkmadan yetim bıraktılar, körpe kuzularımı

Şimdi aynı saatte duyarız ezan sesini
Aynı duayı ederiz Tanrıya
Bir türlü kabuk bağlamayan yaramızı unutamasakta
Bihaber yaşar gideriz rutubet kokan küçük kasabada..

Şimdi, güneş kalemime değene kadar çizsem de seni
Ne gözlerin değer gözüme,
Ne parmakların dolanır saçlarımda
Ağlasam, feryat etsem, ağıt yaksam da
Ne kulağın duyar ne de yüreğin...


Üç maymunu oynarız ayrı perdede
Alkış alamasakta, iki usta oyuncu gibi eğeriz başımızı çaktırmadan
Ve selamlarız hayatı!