Bir Şehrin Gerisinde
Elleri terleyen bir dedenin düşleri gibi,ayakları ve diz kapakları titreyen bir yaşlı amca gibi,üşümüş bir güvercin gibi yorgun ve ağır yük taşıyan kamyon gibi hal aldı düşüncelerim.Bu hasret gemilerimi hangi liman kabul eder ? Sıkıntılarımı astığım ipten düştü tek tek düşlerim.Yoruldum artık ! Haylaz bir çocuk gibi. Göz yaşlarım, ince yağmurlar olup süzülürken buğusuna yazılar yazılmış camlardan, birden bire ortasında kalıverdi yalnızlığım.Ve ayrılırken bu kentin gürültüsünden sessizleşti içim.Durup düşünüyordum ağır bir kor gibi hafif hafif yanarken.Düşüncelerim de salıncakta sallanan bir çocuğun aklından geçenler kadar tertemizdi oysaki.Birazdan kayacak ümitlerim umut kaydırağından,sallanacak gülüşlerim, kaldıracağım bir tattirevali gibi kaşlarımı. Yetmeyecek ! Daha neler neler.Belki de susacağım, yaşanılması istenmeyen anılara.Rüyasından fırlayan bir adam gibi uyanacağım ve unutacağım bu günleri. Kendi ellerinle kazdığın bir mezara girmek gibi bu. Olsun herkesin bir bahanesi vardır elbet. Uğurlarken en güzel anılarımı, sileceğim elimin tersiyle buğulanmış bu soğuk camlarımı. Elveda ...