Bir Sonu Olmalıydı, Bir De Başlangıcı...
Gecenin karanlığında kayboluyorum...
Çaresizce sana susuyorum...
Gidiyorsun, bense arkandan bir türlü bakamıyorum.
Kafamı her kaldırmak isteyişimde,
Derin bir sancı vuruyor, kendimi kaybediyorum...
Dur diyebilmek için her şeyimi vermeye hazırken,
Sanki bir şey susmam için zorluyor, konuşamıyorum...
Kaldırıma oturmuş çaresizce yere bakıyorum...
Ne yapmalıyım diye bir düşünce sarsıyor benliğimi,
Bir çaresi olmalıydı seni durdurmanın...
Böyle suskun ve sessizce olmamalıydı gidişin...
Hafif bir rüzgar esiyor, ürperiyorum.
Buz kesiyor bütün bedenim hareket edemiyorum...
Ne gözlerimi kapatabiliyorum, ne de başımı kaldırabiliyorum.
Öyle derin bir acı hissediyorum ki kelimelere dökemiyorum...
Sanki başımı kaldırsam, tam karşımda duracaksın gibi,
Gidiyorum değil, ben geldim diyecekmişsin gibi...
Düşüncelerim yorgun düşürüyor beni,
Her şey üstüme geliyor sanki...
Korkuyorum, rüzgar biraz daha sert esiyor ve ben üşüyorum...
Sarılacağım bir sen yoksun, kim ısıtacak şimdi beni?
Karanlığın arasına dalıyorum başım öne eğik...
Adımlarım ağır ve sakin.
Nereye gittiğimi bile bilmeden, sessizce yürüyorum...
Her sokak birbirinin aynı, her döndüğüm köşe aynı sokağa çıkıyor gibi...
Kayboluyor benliğim düşüncelerimde,
Ben kayboluyorum bu karanlık sokak köşelerinde...
Nereye gidersem gideyim sonu hep çıkmaz sokak...
Büyük bir labirentte gibiyim.
Yolumu bulmaya çalıştıkça daha çok kayboluyorum...
Geri dönüşler yaşıyorum,
Her geçtiğim yoldan bir kez daha geçiyorum...
Ellerim ceplerimde, başım öne eğik seni arıyor gibiyim.
Bir yerlerde dalgaların kıyıya vuruşunu duyuyorum sanki,
Koşar adım yürüyorum sen oradaymışsın gibi...
Ay ışığı aydınlatıyor gecenin tüm karanlığını,
Dalgalar sanki sevdiği üşümesin diye üstünü örtüyor kumların...
Nasıl bir 'Sevgi'dir bu diye düşünüyorum...
Sırf sevdiğine kavuşabilmek için,
Bilinmezliklerden o kadar yol sarf eden dalgalar gibi hissediyorum kendimi...
Onlar kumlara sarılıyor her kıyıya vuruşlarında,
Bense yokluğuna sarılıyorum bir umutla...
Sebebini bilmediğim, bir türlü anlam veremediğim bir düşünce sarıyor benliğimi...
Acaba diyorum,
Acaba durdurabilir miydim?
Dur deseydim...
Arkasına dönüp bakar mıydı?
Ama birden gerçeğe uyanıyorum gibi...
Gitmeye hevesli birisini durduramazdı hiçbir şey...
Gitmek isteyen giderdi diyorum,
Ve gitti...
Artık tek başıma gibiyim, yokluğunu da kaybediyorum sanki...
Tutunduğum tek şey hatıralar kalacak gibi.
Ya onları da kaybedersem bir gün diye korkuyorum...
Her şey o kadar ani oldu ki bir çare bulamadım.
Yaşadıklarım sanki pencereden bakarken kurduğum hayal gibiydiler...
Hepsini ben var etmiştim, ben tek başıma yaşamıştım...
Veya kocaman bir yalandan ibarettiler...
Varmış gibi görünen ama hiç gerçek olmayan duygulardan oluşmuşlar...
Şimdi hangisi gerçek, hangisi yalan nereden bileceğim?
Yine bana oyun oynuyor hayat,
Bu seferde yoruyor beni...
Bir oraya gidiyorum, bir buraya ne yapacağımı bilmeden...
Sana çıkan her yolda bir engelle karşılaşıyorum şimdi...
Her aştığım engel, başka bir engeli getiriyor karşıma.
Yüreğimde o kadar büyük bir 'Aşk'la geliyorum ki sana...
Her engeli ayrı bir hevesle geçiyorum.
Sana yaklaşıyor gibi hissederken, aslında senden uzaklaşıyorum...
Yorgun olduğumu hissediyorum...
Bedenim dur diyor, yeter artık bu çaba,
Kalbimse durma bir gün kavuşacağım diye bir umutla, koşuyor sana...
Her sokakta bir otobüs durağı, yoldan geçen binlerce araba var gibi...
Oturuyorum bir durakta.
Hangi arabayı beklediğimi bilmeden,
Nereye varacağımı düşünmeden bekliyorum...
Bindiğim her otobüs sana varabilmek için aştığım bir engel sanki...
Kısa, uzun yolculuklar yapıyorum...
Bir durakta inip, başka bir otobüse biniyorum.
Sana mı geliyorum?
Senden mi kaçıyorum anlayamıyorum...
Beynimde kararsız büyük bir gri bölgede düşüncelerim savaşıyorlar...
Bense kukla gibi hissediyorum kendimi...
Yorgun düşmüşüm her halimden belli.
Zaman kavramını yitirmişim gibi bir boşluktayım...
Zaman durdu mu?
Yoksa yelkovan, akrebe yetişmek için hala saniyelere eşlik ediyor mu bilemiyorum...
Yine kararsız düşünceler sarıyor etrafımı, kayboluyorum...
Gözlerimi kapatıp rüzgara bırakıyorum kendimi.
Esintiler vurdukça ürperiyor bedenim...
Üşüyor ve titriyorum.
Ellerim ceplerimde, başım öne eğik...
Sonunda neyle karşılaşacağımı bilmeden,
Yürüyorum bir sokakta, sessiz ve suskun...
Ya zaman bana ayak uyduramıyor,
Ya da ben zamana yenik düşmüş bir halde
Bir oraya, bir buraya sürükleniyorum...
Sana mı geliyorum, senden mi kaçıyorum bilmiyorum...
Bir türlü anlayamıyorum...
Kendimi bilmez bir halde bitik, yorgun düşmüşüm fark edemiyorum...
Tekrar tekrar yaşanıyor sanki beni terk edişin,
Sessizce arkana bakmadan çekip gidişin...
Başımı kaldıramıyorum, bakamıyorum ardından
Seyredemiyorum son bir kez daha seni...
Ilık bir rüzgar esiyor;
Bilmediğim bir yerden, belki de senden...
Kendimi teslim ediyorum rüzgara sorgusuz, sualsiz...
Alıp götürüyor beni benden, benliğimden...
İşte şimdi başlıyor bilmediğim;
Belki de sonunun ne olacağını bilmek istemediğim yolculuk...
Kısa, uzun yol kat ediyorum...
Biraz durgun, biraz da buruk...
Ya sana geliyorum, ya da senden kaçıyorum...
Ama biliyorum ki,
En sonunda kavuşacağım tek şey;
Geçte olsa, kısada sürse mutluluk...
Gerçekten mutlu olabilir miydim?
Yoksa bu seferde mi kendimi kandıracaktım...
Bir köşede oturmuşum,
Başım dizlerimin arasında, gözlerim kapalı...
Düşüncelerimle savaşıyorum.
Dur desem durur muydu?
Başımı kaldırabilseydim, 'O' da arkasına dönüp bakar mıydı?
İster istemez ağzımdan çıkan kelimelere aldırıp,
Dinler miydi beni son kez?
Gitme deseydim...
Seni seviyorum deseydim...
Karşılık verir miydi?
Yine cevaplarını bilmediğim soru yağmuru işte...
Yüzümde yorgunluğun sureti yer etmiş...
Gitmiyor, silinmiyor bir türlü.
Düşüncelerim kararsız, beni yorgun düşürüyor...
Ben yorgun düşmüşüm,
İşte bu düşünce beni öldürüyor...
Bir hayalle yaşamayı öğrendim geçirdiğim tek gecede...
Karanlığı sevmeyi, onunla bir bütün olmayı...
Ve en önemlisi sevgiyi öğrendim...
Her sevgi bir gün terk edilse de, gülümsemeyi unutmazmış...
Umut, ne olursa olsun hiç bitmezmiş...
Gidişini engelleyemedim belki,
Arkandan dur diyemedim başımı kaldırıp...
Seni kendime saklamayı öğrendim.
Tüm benliğimle yokluğuna sarılırken,
Aslında sevgine sarılıyordum...
Sen olsan da, olmasan da bir bütündün ruhumda...
Yürürken karşıma çıkan her engel, her çıkmaz sokak...
Senden küçükte olsa bir şeyler vermişti bana...
Sana gelmiştim her defasında.
Bak güneş doğuyor tekrardan.
Bir gece daha sona erdi...
Sensizliğin içinde seninle geçen, gri sislerle kaplı bir gece daha...
Şimdi sana geliyorum sislerin arasından usulca çıkarak.
Gözlerim kapalı, başım yukarıda, kalbimde en büyük hayranlığımla...
Karşındayım işte tüm kelimelerim, cümlelerim ve heyecanımla...
Gidişinle başlayan gecenin ardından,
Yine seninle başlayan yepyeni bir güne Merhaba...
bu kadar olur...👍
uzun ama gizemli idi. Kalemine sağlık filiz.
Aramıza hoşgeldiniz Filiz Hanım ,
Nice güzel dizelerinizde buluşmak üzere...
Sağlık , mutluluk ve de hep sevgiyle kalınız...