Bir Türküsün Dilimde
Bir türküsün dilimde
nicedir mırıldandığım
gönül lisanıyla name yapıp
bam teline dokunan
sazımda ve sözümde övdüğüm
anadolunun bağrından kopup gelen
yalansız, riyasız ve misafirperver
özü sözü bir olan
mor fistanlar içinde
oyalı çemberi başında
al al yanakları
Kınalı ve nasırlı elleri
ayaklarında çetik
utangaç tavırları olan
Su testisi elinde çeşmeye giden
sabahın erken saatinde ahırda inek, koyun sağan
sisli ve dumanlı yaylaların
buram buram çiçek ve tezek kokusuna karışan
torosların eteklerinde
billur gibi akan şelalenin altında
bazen ceylan gibi kırlarda koştururken
kuşlara nispet edercesine
o bülbül sesinden tanırım seni
kah çoban olursun köyde, yaylada
Kah ırgat olursun bağda, bahçede
kah oklavayla hamur açar
sacda gözleme, bazlama, börek yapar
bagraçtaki sütü yayığa vurup yağını alır
bakır tasla soğuk ayranı ikram edersin
başlık parasına gitme, çeyizini hazırla
şehirli kızlara özenme
allığa ihtiyacın yok, yanakların al al zaten
ruja ihtiyacın yok, dudakların kiraz zaten
rimele gerek yok, kirpiklerin ok gibi bakışların ceylan
bırak ta onlar sana özensin
çünkü sen doğalsın ve çok güzelsin
SADIK YILMAZ
Tarih: 02.07.2017 =========================