Bir Tuvallik Şiir
Hadi sevgili!
Bir fırça al eline
Bir şiir anlat bana renklerin dilinden
Elindeki fırça boyayabilir mi renkleri
Belki bir tuval üzerine onlarca renk kondurabilirsin
Yağmur damlası çizebilirsin pencereye düşen
Ya da mavinin her tonunda gökyüzü
Denizin dalgasını köpürtebilirsin beyazla
Geceyi siyahla anlatabilirsin fırçanın dilinden
Bir gül'e aşk kırmızısı damlatabilirsin
Pembe panjurlu bir ev mesela
Bir çocugun gözlerine
yosun dökebilirsin yeşilden
Gün batimlarını
Kızıl mavi seviştirebilirsin iki sevgilinin gözlerinde
Eflatun, mor menekşeler dikebilirsin
Sokağa bakan bir pencere önünde
Gökkuşağı mesela
Renklerini biribirine katıp
Ebruli renkler dökebilirsin paletinden
Peki sevgili söyle bana!
Boyayabilir misin renkleri yeniden
Bilir misin renkleri boyamayı
Ya da biliyor musun ben hangi renkteyim
Ben biliyorum sevgili
Ben sendeyim
Bir masalın içinde unutulmuş
Kuyuya düşen
Yusuf'un Zuleyhasına baktığı renkteyim
A. Kemal
Sevgili tuvale herşeyi çiziyor da bir bendeki o sana has , sana ram olan o rengi çizemiyorsun..herşeyi kendi renginin tahtına oturtuyorsun, bir bendeki rengi kendi kendi benliğinin senliğine orurtamıyorsun..
Sevgiliye hadi beni de çiz o tuvale der gibiydi..
Gönülden tebrikler Ali abicim gönül sesine..
Selamlarımla
Ah "şiir" yar'asın Şahit oldu gözlerim ateşe kulaklarım kurşun sesine Zaman aşımına uğrarken tanrı aşkları Sırtımın kaburu çıktı Güneş uykuya daldı paslı pencerelerde Çok zaman geçti Tozlu raflarda yalnızlığımın pir'i kaldı
Ah "şiir" yar'asın Göğe saçlarımdan salıncak astım gülümsedi yıldızlar Sonra kuş resimlerini çocuklara çizdim Gökkuşağı rengine boyadım Nihavent şarkılar dinledim Adım "Serdem olsun" dedim Bir kuş olmak, bir kelebek olmak bir kum tanesi kadar küçük olmak istedim
Ah "şiir" yar'asın tüm renkler gri'ye boyanmış.
Güne düşen güzel şiire selam olsun..