Bir Üzüm Bağında Bir Nebi

Bir Üzüm Bağında Bir Nebi


gecenin nabzını yıldızlar tuttuğundan beri

aydınlık insana bir armağan değil 

bir vaiz aynayı kırınca

günahlar da çocuk gibi ağlayabilir

yırtık bir Yusuf gömleği

dikilebilir belki kırk yerinden 

ama mevsimler şarapla helâlleşirken

bir üzüm bağında bir nebi kaybolabilir


Kâbe'nin gölgesi dağlara düştüğü an

kıyam, insana yük değil şükürdür

müezzinler minareyi yıldızlara bağlayınca

gökyüzü kuşların kanadını hafifletebilir

hırka, yine Veysel'in hırkasıdır ama

tenin ruhunla vedalaşırken

bir rahle üstünde bir zebani sigarasını söndürebilir


asi bir nehir yatağını terk ettiğinde

köprüler, göğe uzanan ayetler gibidir 

bir mağarada unutulan eski bir kandil

karanlığa adalet öğretemez belki hiç bir zaman 

ama tufan, arşa yaslandığında

tahtadan bir gemi bir peygambere mezar olabilir


bir imam yanlışlıkla kıbleyi değiştirdiğinde

Dünya, bir anlığına gerçekten durabilir

bir anda dirilir kadim bir zemberek 

zamanı yeniden kurabilir 

abâ, yine İsa’nın abâsıdır ama

Mesih toprağı son defa öptüğünde 

mahzenin köşesinde bir üzüm,  

bir peygamberle helâlleşebilir...



14 Ocak 2025 9 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (1)
  • 13 sa. önce

    Her mısra, adeta ruhani bir yolculuk. Kâbe'nin gölgesinden, üzüm bağındaki nebiye kadar her imge büyüleyici. Yürekten kutluyorum. Allah'a emanet olun