Bir Yıldız Kaydığında...

Sen...
Sen bakma benim ağladığıma,
Bunlar mutluluk gözyaşları
Hem, söz verdiler ayrılırken
Sana iyi bakacaklarına
Sahildeki çakıl taşları...

Kışlarıma bahar,
Şarkılarıma anlam,
Yüreğime huzur kattın ya,
Bu yeter bana...
Üstelik bu veda
Daha en başından
Dahildi bu yolculuğa...

Şimdi sen de söz ver bana;
Başını hep dik tut!
Yüreğinde besle mutlaka,
Yarına dair bir umut...

Bırak herkes kendi oyununu oynasın
Fakat içinde sen varsan, finali mutlaka;
Sen yazmalısın...
Altta yanmamak için, üstte ezen olmalısın!
Söz ver bana,
Aklım sende kalmasın...

Her gece bak yıldızlara,
Ve bir dilek tut.
Biz bilmesek de
Hissedermiş yıldızlar,
Ne zaman sönmeleri gerektiğini...
Bensiz ilk dileğinde
Hissedeceğim ben de,
Hayatından kayıp gittiğimi...

Farzet ki;
Baharı bitmiş diyarlardan gelen
Bir kırlangıç kondu avcuna
Uzun göç yolu yorgunluğunda
Ve tutuldu sendeki bahara...

Farzet ki;
Hayatının en kurak mevsimiydi
Sevgi yüklü bir bulut beni sana getirdi,
Ben yağdıkça aydınlandı yüreğinin gölgeleri...

Birazdan kanatlarımın altında kalacak
Bu sahil, bu deniz...
Oysa dün burda, gün batımında
Daha çok susup, gülüşüyorduk ikimiz
Ve unutma;
Yalnızca birlikteyken güzel ellerimiz...

Şimdi sıyrıl hüzünlerinden
Bak, söz aldım hepsinden
Parmaklarım saçlarını nasıl okşadıysa
Göğsüme her sokuluşunda,
Öyle kucaklayacak seni çakıllar
Sahile her uğrayışında...

Dedim ya,
Sen bakma benim ağladığıma
Beni de boğmuştur hep vedalar...
Hem, mutluluk gözyaşı bunlar,
Göçe dayanıklıdır kırlangıçlar...
Ve biri sönse de,
Yanmaya devam eder,
Diğer yıldızlar...

05 Aralık 2008 25 şiiri var.
Yorumlar (14)
  • 16 yıl önce

    Merhaba Şafak (devamla),

    Ek olarak müzik üzerinde de konuşmak gerekiyor; neredeyse herhangi bir besteye uygun gelebilir derecede beğenilen dizelerin, her ezgiye güfte olabileceği anlaşılıyor kolaylıkla.. Türkünün arasında, nakaratında seslenen bir ozanın dillenişini yaşıyoruz burada..

    Efendim, yani güzel ve hoş olmuş.. Yeni başarılara imza atmanız dileği ile..

    Saygılarımla... Orhan Tiryakioğlu (Orhanti)

  • 16 yıl önce

    Merhaba Şafak (devamla), Esasen bir sesin rengi ile, duyguların içtenliğini veya duyarlılığını birbirine bağlamak gereksiz; çünkü ozanın duygulu okumasının, duygu aktarımında biricik teknik olması da mümkün gözüküyor.. Sesin şiire katkısı; sadece kolay izlenebilirliğini, okuma tembelliğini ortadan kaldırması değil, bu bağlamda daha içten olmasını sağlaması, varsa ozanın kalan duygularını da vurgulamasına yardım edebilir. Selamlarımla, Saygılarımla... Orhan Tiryakioğlu (Orhanti)

  • 16 yıl önce

    Merhaba Şafak (devamla), Gerçekten de, yavaş okumanız, şiirin içeriğine uygun kaçmış; sanki sahilde, sadece ay ışıltısını ve yakamozları, gökyüzünde de hafifçe yanıp sönen yıldızları duyumsamak mümkün bu okuma tarzı içinde... Ozanın, kumsaldaki sevgiliye hitâp edişi, ona yürekten seslenişi, diğer tüm insan kalabalığından uzak bir tenhada, birebir hesaplaşmaya dönmüş bu sesle birlikte.. Sesin tonu veya tınısı, bir ozanın dünyadaki süreli yaşamışlığının veya olgunluğunun bir göstergesi olabilir. Saygılarımla... Orhan Tiryakioğlu (Orhanti)

  • 16 yıl önce

    Merhaba Şafak,

    Gerçekten de bu kadar çok sayıda yorumu hak eden bir yapıya ve değerbilir yaklaşıma yakışır bir yapıya büründü bu sesli şiirin... Rekora doğru yol almaya devam et lütfen.. Sesli şiir geleneği başlamış gibi; sayfanda diğerleri de sanırım bunu izleyecektir.. Ben, kendi şiirlerimi tiyatroculara okutmayı beklerken, doğaçlama bir cesaretle seslendirme sanatına da girmen beni de sesli şiir üretme konusunda teşvik edici gözüküyor..

    nice şiirlere.. Selamlarımla, Saygılarımla... Orhan Tiryakioğlu (Orhanti)

  • 16 yıl önce

    merhaba Şafak,

    şiirde betimlemeler silsilesi, tasvir bombardımanı var..

    anlatım akıcı, kurgusu özgün, sorgulamalar, düş gücünü zorlayan dizeler..

    belki bu şiire diğerlerinden daha çok prim veriyorum..

    kutlarım.. saygılarımla. orhan tiryakioğlu.