Bir Zamanlar 1
bilahare düşününce
hak vereceksiniz Madam
Elvis'in yazlık kıyafetlerinden yola çıkarak
size yakamda kokusu taze yoksulluğumu
ne anlatabilirim ne de hissettirebilirim
şimdi
şehrin en lüks mekanında
bir fincan kahveyi
eskiden bir aylık kazancımla
içiyor olsak da
bu duruma
gönlümün elverdiğini söyleyemem
-paraya meylim olmadığını iyi bilirsiniz-
bunun iki nedeni var
birincisi bu tat
sahilde bir çift gözün içine bakarak içtiğim kahvenin tadı değil
ikincisi burada her şey
fazlaya kaçmış makyaja benziyor
lütfen kahvenizi bitirin
gidelim
sizi yoksulluğumda ağırlamak isterim
içinden geldiğim
ve bir gün yeniden içinde olmam ihtimali
hâlâ çok yüksek olan
hayatımı severseniz
aşka inandığınız kanaatine varacağım
her şeyin
bir hayli yabancı geleceğini
belki ürkütücü olacağını peşinen bilin
ve hayli uzun olacağından
anlatacaklarımı bölüm bölüm yaşayacaksınız
...
burası
şimdilerde biraz derli toplu bir şehir
görüntüsüne bürünmüş olsa da
doğduğum ve
yirmili yaşlarıma kadar yaşadığım şehir
nice acıları
nice mutlulukları
ve nice kahramanları barındırmıştır
isterseniz
anlatmaya başlamadan önce
şurada bir kahve içelim
sizin lüks mekânlara benzemese de
hayli lezzetlidir kahvesi
hem de sokağın hikayesini anlatırım size
sizde hâlâ sokakta oyun oynayabilen çocukların
mutluluğuna şahit olursunuz
dediğim kadar
lezzetli bulduğunuz yüzünüzden okunuyor
ben doğmadan önce yaşananları
daha sonra anlatırım size
şu karşı apartmanın yükseldiği yerde
tek katlı bir ev vardı
ve bana ait her şey orada başladı
adım
çocukluğum
öfkem
mutluluğum
hayallerim
umutsuzluklarım
ve
ilk aşkım