Biraz Daha Susalım
Ne olur biraz daha susalım!
Gözlerin değince gözlerime çaresizce.
Susalım biraz daha,
Ağır ağır akarken gece karanlığın dibine.
Yatarken tüm insanlar koyun koyuna
Ve uykudayken rotası bozuk, kaba saba insanlık.
Susalım biraz daha ne olur!
Vurulurken bir ceylan dağ başlarında
Ve koparılırken bir yavru ana sıcağından.
Koparılırken kıyamet mazlum coğrafyalarda
Dünya yaşanmaya değer bir yermişcesine,
Kimse işinden, ekmeğinden edilmemişcesine.
Meşrulaştırıp bütün cinayetleri
Susalım biraz daha ne olur!
Afrika da açlık çekenleri unutup
Unutup Arakan'ı, Filistin'i, Doğu Türkistan 'ı
Günaha saplanan bedenlerimizi uyutup tatlı ninnilerle
Yok sayıp;
Korkutan, süründüren, öldüren yoksulluğu
Yumup gözlerimizi hak arayan mağdur bir başa,
Yumup gözlerimizi
Üç kuruş çıkar için başlatılan büyük savaşa,
Sahne alıp
Oynatılan onursuzluk tiyatrolarında
Uzatıp narin ellerimizle geceye rüşvetini
Güneş doğmasın diye,
Ve çanak tutup her türlü soysuzluğa
Derisi yüzülen bir kurban gibi
Sıyırıp insanlığımızı gövdemizden
Ne olur biraz daha susalım!
Yine sabah olur,
Öter yine kuşlar başucumuzda....
Ne demişti şair -en çok da sustuklarımızdan sorumluyuz- üç maymunu oynamaya devam ediyoruz hepimiz Kutlarım İsmail bey
Kutluyorum hem şiirinizi, hem sizi. Gün Eksilmesin Pencerenizden Saygılar Sevgiler
Güne düşen değerli seçkiyi kutlarım, İsmail hocam tebrikler. Saygımla...