Birbirinden Ürkmüşlerin Ayrılığı
susmuşken bir kadının uğruna
uçurumun başında oturmuş bulutlara bakarken
gözlerini oymak için bu adam
kirpiklerini istiyor senden
güvercinler haberimi getirmedi mi
oysa içimizden geçip gidenler için
karanlığa bir ses versek belki bir yankı döner
asıl kuyuda olan biziz çünkü gökyüzü martaval
mahir olan dünden anlar bu hali
demedim mi acemi olan sadece masal
çünkü gecedir ve yanar avuçlarında saçları
eski yeni çıldırmış bütün hatıraların
sevdiğine aldanma ayrılığı görmeden
gidenin de gelenin de gönlünde kalmaz hatırı
nasılsa sonunda küfrün bini bin para
kurum kurum kurulursun amma
baş köşeye de hep başka bir cevahir oturur
başının belasıdır duvar dipleri
ölüm olsa olsa bir şeytan sofrası
yaşamak hep ondan sonrası
bilmediğin şey senin henüz aklına gelmeyen
o kokusunu çalanlar yok mu yarinin
aslında kağıttan bir uçurtmanın
demirden kuyruğuna takılanlardır onlar
senin rüzgarın istese de taşıyamaz
haydi bu caddeye de küfret şu denize de
parka kaydıraklara size bize
artık neresine denk gelirse ayrılığın
giden yada kalan kısmına
kurtaramadık bu seyrüseferden kimseyi
böyledir puşt zulasında sarhoş narası
uyanır uykusundan gün görmedik sözlerin en belalısı
uyanır taze yatağında çıngırak ve yılan
ağlayanın gölgesi düşer sevdiğinin yüzüne
sevdadandır gece gece ıslık çalışımız
yoksa şeytanın bizden haberi olmaz mı
en ücra köşelerine kadar damarlarımızın
hali hazırda dolaşır şarkıları
‘’ günaydınım nar çiçeğim sevgilim ‘’
bundan böyle ürkütme güvercinleri
Bitirimliğin en naif hali olsa gerek bu şiir.. Çok beğendim. yüreğinize sağlık değerli şair. Saygım selamımla
illa ki çektirecen bana offfffff'u be şair :) yüreğime işliyor dizeler tebrik takdir ve teşekkürlerimle