Bitabım Çocuk
Özlemi yüreğimi çıra gibi yakarken,
Sesi sessizliği yırtıp kulağımda çınlarken,
O'na doğru bir adım atmak istiyorum.
Sanki beton dökülmüş ayaklarıma,
Komut veremiyorum.
Sen bahur''la, üzerlik tohumuyla tütsülenen çocuk,
Sen acıyan, kanayan suskun gençliğim!
Ben bu denli hasretken,
Yeşerir mi çorak topraklar?
Sarar mı hasat mevsimi?
Şenlenir mi harman yeri?
Çiçekten bir adım öteye gitmez meyve ağaçları...
Oysa yüreğimin coğrafyasında,
Uçsuz bucaksız çayırlarda,
Dört nala koşuşan deli tayları göstermek isterdim.
Nil'in kıskandığı nehrin kırağında açıp
Ayaklarını suya sarkıtan mavi çiçeklerden dermek isterdim.
Ama olmadı çocuk!
Hayat üzerimde yama gibi durdu.
Dokunduğum her el cehennem,
Baktığım her göz kuyu oldu.
Kaybolduğum tüm izbelerde kendimi ararken en çok kendimde kayboldum.
Uyku mahmurluğu arasındaki yokluğunun sancıları
Her aklıma gelişinde aklım terki diyar oldu.
Gitme dedim!
Varlığında sükûtken bu dilim, yokluğunda lal olur.
Gitme dedim!
Azrail nöbetlerinde her aklıma gelişinde ölümü koynuma alırım.
Dinlemedi ve gitti çocuk!
Şimdi bana baharlardan, mavilerden, denizlerden söz etme!
Yedi kat yerin dibindeyim,
Onsuzum,bitabım çocuk...
Sancılara gebe çocukluğumun saç bağı çözülürken ,
Ben gökyüzünde melekleri saydım.
Damla damla annemin ak sütü kadar helal günahlara battım
Battıkça sevdim çocuk!
Ellerime sığmayan yüreğimi ayaklarımın altında eze eze yürüdüm.
Ama yetmedi çocuk!
Hayatta hiçbir şey onun yokluğunda teselli vermedi bana.
Hayatta hiç bir yemin bir dilencinin avucundaki kuruş kadar değerli olmadı.
Ve hayatta hiçbir aşk kendi katlini vacip kılmadı.
Şimdi harabe bir kent gibiyim
Şu kentin'in ıslak kaldırımlarını onsuz arşınlamaktan
Her gece onsuz uyuyup her sabah onsuz uyanmaktan.
Yoruldum çocuk!
Hadi çek ellerini üzerimden,
Bırak da gideyim.
Ben bu gece bu şiirde ölmezsem,
Bir daha ölüm haram olur çocuk.
oku oku doyamadığım en sevdiğim şiirlerinden birisi can dost..kutlarım sonsuz saygı ve sevgilierimi sunarım o güzel yüreğinie..