Bitimsiz Şiir
"""
Elbet bir gün buluşacağız
Bu böyle yarım kalmayacak
İkimizin de saçları ak
Öyle durup bakışacağız
""""
Elbette ki; hiçbir şiir böyle bitmez...
Bitmemeli biliyorum...
Ve ben en başından ilan ediyorum şiirin sonunu:
Bu
Şiir
Böyle bitmez...
Bakmayın siz afalladığıma;
Zihnim sürmenajdan muzdarip şu sıra,
Patinaj yapıp durur şu sıra zihnim tek bir nokta ve notada
O da kısır döngüye dönüşmüş aşk-ı zikirde...
İşin aslı:
Tükendi hayallerimin mürekkebi, renkler soldu...
Renkler ton ton silindi miladî geleceğimden...
Önüm ardım:
Hafıza kaybına karşı defansif ve agresif sirkülasyon resitali...
Korkum:
Onca söz vermişliğime inat
Ya unutursam onu!
Bundan başka bir şey değil korkum...
Ne gam ama!
Söylenen o ki:
Aşk bir girdap,
Her halükarda yer bitirir insanı...
Mutlu sona ancak bazı masallarda yaşanır...
O bazı masallar ki; hiç mutlu bitmez aslında...
Hep çöl...
Hep kahır...
Hep kör...
Hep kuyu...
Çünkü, masallar asla bitmez
kendi içinde devam eder durur...
Oysa;
Ne bezeklenmişti hayatım bir zamanlar aşkla
Ne rengarenkti hayat
Ne cıvıl cıvıl...
Şile bezi gibi yumuşak
Ve mavi ve grinin perde perde olduğu...
Şimdi hangi kıyımı yoklasam;
Kıyım kıyım ceset moru...
Hem de al mı al, mor mu mor...
Yerim belli yurdum belliydi oysa,
Ve kaçar ve de göçer değildim asla...
Hele ki; olacaklardan ben mesul değildim hiç!
Beyan ettim hep bunu...
Hep beyan ettim; "uy bana!" Diye...
Ama hep olacağın olduğu gibi:
Oldu olacak olan hep...
Mesul falan deyince korkmayın hemen canım! Ne nacağım ben; kesip biçen... Ne yıkan, ne asan! Kıyamam kimseye... Hele ki sevdiysem... İmkansız... Sadece bazen söverim soyuna sopuna, adaletine kainatın hepsi o kadar... O da deniz kenarı bulursam... Hasılı kelam; bütün derdim kendimledir ve haddi hesabı yoktur kendime kötülüğümün...
Sakar talih, kör kuş menzili
Ve nihavent ve alaturka ve arabesk
Ve pek tabi ki rakı
Ucundan da bir kaç duble okkalı şiir
Sabahına da mıh gibi ayaz ve sımsıkı çay
Saçlarımda yağmur yüklü bulut kırçılı
Yolum üstünde basmaya kıyamadığım
Kırç ve kûn...
Göz bitimimde gündoğumu turuncu
Ve ben...
Dünyanın nasıl aşkla eşlendiğinin
Ve bittabi eşelendiğinin görgü şahidi...
Yani; kaybetmeler hükümranı...
Tek ve hür görünen ama
İçin için kendini bitiren adam...
Büyüyünce şiir olmak istemeyen şiirlerim bile büyüdü halbuki...
Büyüdü büyüdü de şiirlerim,
İçimdeki çocuğun aklına denk kaldı umudum
Ve
Hayatın en dik ve dandik kuramı; 'sessizlik iyidir'e inat
Sessizlikte boğuldu çığlığım...
Duvarlardan dönen yankım merhum...
Duvar ki; sığınak!
Teninden
Benine
Beninden
Ücrasına
Ücrasından
Her santimine
Sular seller gibi bildiğim vardı oysa
Ve göz açıp kapayasıya yok olanım...
Ben mi?
Ben
Evvel zaman içinde
Hatta evvel denen zamandan evvel
Annesinin sevgiyle mırıldandığı çiçeklerden dinlediği
O tek,
O eşsiz aşk masallarına inanan enayi...
Artı eksi kalan bu...
...
Söyleyin ona:
Masallar bitti sanır herkes...
Oysa anlatıcı eksik bilir:
Masal bitti denilen yerden yeniden başlar esas
Ve bitti şiir...
"""
Belki bir deniz kenarında
El ele mâziyi konuşacağız
Benim içimde yanar ateş var
Sevgilim, ne zaman buluşacağız?
"""
Özlemiştim,daha da sık yazmanız dileğiyle, kutluyorum tebrikler üstâdım. Selamlar ve saygılar.
Hoş geldiniz Uğur bey daha sık yazmanız dileğimizle kutlarım dizelerinizi
sessizlik ,hiç susmuyor ...çok güzel
Of ulan of , çok gerçek ...