Bitmeyen Cefa

Sustu bülbüller,
Kurudu güller,
Son buldu vahiyler.
Karardı gökyüzü,
Çekildi bütün renkler,
Bir hüzün bir feryat,
Bir çile bir keder,
Son bulmuyor.
Durdurulamıyor
Acının figanı, haykırışları,
Zindanlar karanlık,
Cehennem cayır cayır,
Cennet mühürlenmiş.
Melekler yaslı,
Zebaniler yorgun,
Dünya karanlık,
Güneş sönük,
Her yer yoksun.
Her yer biçare.
Her yer ölüm.
Sebep, neden,
Bilinmiyor, anlaşılamıyor.
Karmakarışık bir hayat,
Sahtelikten gelmişti bir düzen,
Sarıp sarmalamıştı yürekleri,
Işığın önünde zina,
Karanlıkta ibadet,
Aşk yatakta,
Sevgi alayda,
Merhamet sözde,
Gülümseyiş ise aldatmada kalmıştı.
Şimdi bedel ödeniyor,
Şimdi cefa çekiliyor,
Şimdi günahlar savruluyor.
Kimse çözemiyor düğümü,
Kimse bulamıyor çözümü.
Bir anlayabilseydi herkes,
Bir görebilseydi insanlar,
Her hakikatin altında yatan sebebi,
Her şefkatte ki masumiyeti.
Olur muydu ki dünya, azap yeri.
Olur muydu ki aşk, fahişe gülüşü.
Bilinmez, anlaşılmaz, anlaşılması istenmez.
Herkes sahte, herkes riyakar,
Kalan kalmış destanlarda öykülerde,
Söylenen söylenmiş şiirlerde şarkılarda.
Bir anlayabilseler hakikati, çıplaklığı.
O zaman gelir miydi ecel tüm nefesin önüne.

27 Haziran 2014 148 şiiri var.
Yorumlar