Biz Bu Dünyadan Değiliz
Biz bu dünyadan değiliz dostum.
'Biz' diyorum çünkü, benim gibi
düşünen dostlarım var benim.
'Neden?' sorusunu duyar gibiyim,
Bu yüzden nâçizâne biraz
anlatmaya çalışayım o halde..
...
İnsanlar önce toprakla olan
bağını kesti..
insanlar hayvanlar ile olan
bağlarını kesti..
Ve insanlar, insanlar ile olan
bağlarını da kesti..
Sonra ne mi oldu?
Bu bağlar kesilince herkes
herşeye yabancı oldu..
Bizim Aşık Veysel ile
devam edelim s/özlerimize..
''Dost dost diye nice nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır''
...
''Binlerce çeşit bitkiler...
Yüzlerce çeşit meyveler...
Yüzlerce çeşit sebzeler...
ve nefes aldıran ağaçlar...
Toprağın bunca güzelliğinden
yüz çevirince insanlar,
En korkunç tarafını görmek
zorunda kaldılar, üstüne
bir de taş diktiler, gözyaşları
ile sulayıp dönüp gittiler...''
...
Hayvanlar ile olan bağlarını
kestiler demiştik bir de...
Hayvan sevgisini, bir hayvanın
özgürlüğünü elinden almak
sandılar ne yazık ki...
Bülbül, toraktan gelen güle
aşıktı dostum, kafeslere değil..
Balıklar denizlere aitti
akvaryumlara değil...
Etinden, sütünden, tüyünden,
yumurtasından, yününden,
hiç bir şeyinden vazgeçmediler
ama en önemli şeyi unuttular..
onları sevmeyi unuttular dostum..
...
insanlar, insanlarla olan
bağlarını kestiler dedik birde,
hemde öyle böyle değil bu kesmek...
sözü yine Aşık Veysel'e verelim
sonra devam edelim s/öze..
...
''Her kim olur bu sırra mazhar
dünyaya bırakır ölmez bir eser''
bu cümle bir mimara, mühendise,
öğretmene, bir yazara ve dahi
devlet adamlarına bile söylenmiş
olabilir.. ama en önemlisi ise,
bir anne-babaya söylenmiş
olma ihtimalidir dostum...
...
Evlat anne babanın sırrıdır.
''Keşke onları güzel yetiştirmiş
olsalardı!'' diyorum ama ne çare...
Hırslarının kölesi olmuş
insalar sardı dört bir yanımızı
Para, mal, mülk, şan, şöhret,
ya da koltuk hırsları gibi mesela..
Bu hırslarla birlikte alelâde
büyüyüp yetişen piç'lerde
beraberinde geldi tabi...
...
Biri hırsız oldu, biri serseri,
biri terörist,biri ırz düşmanı..
Gayr-i meşrû sözde aşkların
gayr-i meşrû çocukları oldu..
Biri engelli çocuğunu denize attı,
biri yeni doğmuş bebeğini
çöplüğe bıraktı, biri de
''merhamet'' edip cami
avlusuna bıraktı...
Tabi ki insanlık ölmedi ama
'ölü gibi' yaşayan ruhsuz
insanların sayısı hayli fazlaydı..
yada onlara 'insan' diyerek
hata yapıyor da olabilirim..
Eşlerini döven kocalar,
Çocuklarını döven anneler,
ve kardeşini döven kardeşler
çoğalınca, bu dünya bize çok
fazla yabancı oldu dostum..
...
Yani biz bu dünya ya ait
olamazdık dostum...
Böyle bir dünya da bize ait
olamazdı elbet...
Şunu çok iyi bilmelisin ki,
Biz o dünyayı terkedeli
bir hayli zaman oldu!
Ne demişti Yunus Emre?
Biz dünyadan gider olduk,
Kalanlara selam olsun...
Edebiyatla.com'a hoş geldiniz şair nice paylaşımlarınızı okumamız dileğiyle