Biz, O Şehitlerin Torunlarıyız
Biz, o şehitlerin torunlarıyız,
Başımız Asya rüzgarıyla hoş.
Pekin'de gezer,
Otronto'da uyuruz;
Atlarımız Tuna'da başıboş...
Kısrak sütü emer gibi
Anamızı emmişiz;
Bir pulu deler gibi
Yüz yılları delmişiz.
Ömrümüz geçmiş bizim
At üstünde
Kısraklarda;
Hala destanımız söylenir,
Bosna'da, sokaklarda!..
Nal seslerimiz karışmış,
Çan sesine,
Ayine.
Bize ?medet? demişler,
Taç vermişiz sahibine...
Her hilenin, düzenin hedefi biz olmuşuz;
Lakin en büyük kalleşliği içimizden bulmuşuz!..
Maceramız eskidir, gider Tanrı Dağı'na.
Ordan başlar yolculuk,
Altaylardan Tuna'ya.
....
Dar gelmiş bize bir gün Ergenekon sırtları,
Salmışız dört bir yana;
Alpleri ,
Bozkurtları!..
Hangi kılıç durur ki
Böyle yüz yıl kınında?
Börteçene yürümüş,
Başbuğların yanında!..
Bir kapıdan çıkarak,
Bir kapıdan girmişiz;
Malazgirt'le burayı
Ana yurt bellemişiz...
Söğüt'ün erenleri
Sağlam çatmış çatıyı;
Aman, deyip gelene,
Açık tutmuş kapıyı.
Kimsin deyip sormadan,
Doyurup
Beslemişler;
Her rengi,
Her deseni,
Yüz yıllardır sevmişler.
İt sesi kurt sesine karışınca bir ara,
Balkanlarda patlamış
Koskoca bir yaygara!
Bir bir isyan edince
Bulgarlar, Arnavutlar,
Elimizden çıkmış hep
O mübarek topraklar!
İşin en korkuncu da
Dünya harbiyle gelmiş;
Anadolu dört yandan
Yazık işgal edilmiş!
Her yerde zulüm, talan;
İşkence,
Tecavüz falan...
Dert bunlarla biter mi?
Ne ordu var,
Ne mermi!
Gerisi hikaye,
Yalan!..
Güzel bir mayıs günü
Samsun'dan doğan Güneş,
Çok uğraşmış,
Yorulmuş!
Sonunda Ankara'da
Yüce Meclisi kurmuş.
Demiş ki:
?Hattı müdafaa değil,
Sathı müdafaa edeceğiz.
Artık yok başka çözüm.
Size emrediyorum:
Ya istiklal,
Ya ölüm!
Biz bunu bileceğiz.?
Ya bismillah diyerek atılınca ileri,
Şehit kanıyla taşmış
Koca Sakarya Nehri!..
Mazisini bilmeyen,
Atisini bilemez.
Kök salamaz toprağa,
Sürünür,
Dikilemez.
Üç kıta hayal bu gün:
Kırım yok,
Kafkasya yok.
Musul, Kerkük nerede?
Soran yok,
Düşünen yok!
Kaç şehidi saklıyor
Allah-ü Ekber Dağları..?
Hatırlayan var mı ki Kanal'da kalanları?..
Yemen'e gidenler
Acep unutuldu mu?
Niçin gittiler,
Sorusu soruldu mu?..
Biz, o şehitlerin torunlarıyız,
Başımız Asya rüzgarıyla hoş;
O günler gelmeyecek,
Ne acı,
Ne kadar boş!
O günler gelmeyecek,
Ben buna yanıyorum!
Bosna Sokaklarında,
Destancı arıyorum...
07.11.2006 Eskişehir
HOCAM ORTA ASYA SİTEPLERİNDEN TÜRKİSDAN TUVADAN AĞRIDAN GEÇEREK VAN DEDİMKİ ŞURADA UĞRA BİR ERİVANA DEDİMKİ SATILDI VATAN VATAN UYUYOR GÖRSEN ANKARA ELLERİNİZDEN ÖPTÜM SAYGILARIMI SUNUYORUM NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE T.T.K A.E.O
Mazisini bilmeyen geleceğinide bilemez gercekten öğretici ve aynı zamanda uyarıcı şiirinie tebrikler. O eski topraklar gelmez belki ama şimdi mevcudu koruma zamanı... kutluyorum çetin bey duyarlılığınızı.
BEN TÜRK KADINIYIM
Ben orta asyada Eri ile at sırtında gezen Ben tarlada Eri ile sırt sırta calışan Ben savaşta Eri ile yanyana savaşan Ben barış da Eri ile bayrağımın bekçisiyim Ben anayım,ben bacıyım,ben eşim Ben Cumhuriyet kadınıyım Ben Türk kadınıyım HANİ ÇILGIN BANA ZİNCİR VURACAKMIŞ ŞAŞARIM....
Hamiyet Göz
paylaşmak istedim bu şiirimi burada.. kutlarım üstadım..
Kısrak sütü emer gibi Anamızı emmişiz; Bir pulu deler gibi Yüz yılları delmişiz. Ömrümüz geçmiş bizim At üstünde Kısraklarda; Hala destanımız söylenir, Bosna'da, sokaklarda!.. .............................
o kadar güzeidi ki dizeleriniz Destansı geçmişsin gerçekçi yaşama nasılda uymadığını tekrarlanan okumalarımla anladım... anlamlı dizelerinize ve bu güzel yüreğinize saygılarımla.... tebriklerim can-ı gönülden...😙👍
ustaca kurgulanmış ve harmanlanmış,
emek işi
kutlarım çetin bey
sevgiyle kalın...