Biz Seninle


aşk gör meşk gör

yarasından neşe duyanlara hayran gör


biz seninle doğumhanelerin kuvözlerinde ölecek diye beklenen

ağlama sesine hemen

biz seninle susuz kalmışlığın çorağı

göz pınarlarının içinde damlasını arayan kurye


biz seninle bütünlüğü ele alanlara inat

okumaların parçalanmış kıyı taşlarında biten ayrık

ışık ışık

sonra aniden gün batımlarına devrilip kalan kızıl tablo


biz seninle yuvasına dönen kuşların

ağaçlarına selam edeyim derken

kendini çöllerin ortasında bulan tohum

ve tarihin çatlatıp çıkardığına hayretle

ne çabuk deyip ellerimizi dudaklarımıza götüren biz

seninle dal da oluruz bir gün yapraklara

bütün yanmaları bize bırakıp gölgeliği insanların

oluruz bir kerelik de olsa

dualarını umutsuzlukla susturanlara


güleceğiz şimdi biz seninle

haydi şu fiyaka dünyasına fenni sünnetçi geldi diye bağıralım

oğlanlar korkup kaçsın

kızlar saçlarıyla illâ hep oynayacak

güldüreceğiz şimdi biz seninle

İ ile başlayan yanaklardan

L ile başlayan dudaklara tuzu alınmış su

hastayız çünkü

tabibimiz o

illâ onu bulmadan hiçbir şeyiz

ve hiçbir şey iken onu bulacak tek şey

kainat duyacak yakarışımızı süzülenlerden

biz yarasından yakaranların göz pınarında yüzen


neden koyulaşır tümsekler akşama bağlanınca gün

nedir gece nedir gölge

ışığı soranların sırtı kırbaç izleriyle dolu

bitmiş midir bahar solmuş mudur nergis

biz çözücülerin hatırına gelen

cevapların seherinde tüm umutsuz çıkışlara dur diyen

29 Temmuz 2019 34 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 5 yıl önce

    Hoş geldiniz yine yeniden Yavuz bey şiirlerinizi özlemiştik tebrik ve beğenimle