Bizim Sonramız Yok ki
- Sahi
Ben ne ara "sonra" oldum sevgili? -
Ey sevgili
Bekledim ücra köşelerde
Belkiler içinde, bir ümitle
Ellerin ellerimde, saçların göğsümde.
Uyan sevgilim, geldik vuslat vaktine
Bahar geldi, açtı tüm çiçekler
Kaç bahar geçti, kaç ömür bitti gidişinden
Aştım senin yokluğunu uzatan yolları, en kestirmesinden.
Saymadım senin için işlediğim günahları
Veda etmek kolay giden ömrüme
Pencere kenarında tek başıma
Ömrümü kucaklayan ellerin
Bir de gözlerime hatıra bıraktığın gözlerin
Ahh o gözlerin.
Bakıyorum da
Sokağımızdan geçen insanlar, hep bir telaş içinde
Aramıza giren, kavuşmamızı istemeyen insanlar
İsimler, resimler, maskeler, gölgeler, silüetler, korku içinde
Ama ben pencere kenarında, bilmem kaçıncı hayalinle
Soldurmadım sen'li düşlerimi
Gülüşünle dindi içimdeki fırtınalar, kasırgalar
Alabora olmuş bir gemi dolusu keşke
Yüzümde çukurlar, ellerimde şişkin damarlar.
Uyu sevgilim
Rüyalarını süslesin bahar bahçeleri
Sen beyaz elbiselerle, rengarenk çiçekler içinde
Ben henüz veda edemedim karşımda duran resmine
Bir de, elveda demeden benden gidişine.
Ne zaman gözlerimi kapasam
Dehlizlerin en diplerinden gelen
İki yorgun yaprak gibi, gözlerini görüyordum
Gözlerini gördüğüm her akşam
Bütün yaprakların döküldüğü bir gölette
Yorgun bir flamingo gibi gittiğini görüyordum
Ben, beklemeyi senden öğreniyordum.
Bir yemin gibiydi oysa
Seni en kapalı kapılarımda hapsedecektim
Beni falakaya yatıracaklar, vuracaklar
Sensiz bir hayatın yalnızlığında boğacaklar
Durmadan seni soracaklar
Ben kulaklarımı kapayıp
Bütün yalanlardan öğrenilmiş bir gerçek gibi
Kendimi öğretecektim onlara, seni
Bir narkoz gibi damarlarımdan estirecektim
Acıyı, kederi ve ille de seni.
Oysa yüreğime kazınmış umudun bitmemişken
Bu kırık kalpler ormanında bir başıma kalmamışken
Bu dudaklarımdan kırık dişler gibi dökülen
Senin ismindi, biliyorum.
Yokluğunda neredeydim, ben kimdim bilmiyordum
Çıkmaz bir sokakta kaybolmuş çocuk gibi
İçli içli söyleniyordum
Caddelerde oluk oluk akan sonbahar
Ayaklarımın dibinde, bir sabun kayganlığındaki vuslat
Ben özlemeyi, senden öğreniyordum.
Bulutlara baktığımda, bir şeyler kaybettiğimi anlıyordum
Gittiğini anlıyordum, her yağmura dokunduğumda
Bu bakır rengi gökleri bir daha yaşayamayacağım diyordum
Işığın dokunuyordu
O ışık ki, gözlerinden süzdüğüm
Ben, aydınlığı senden öğreniyordum.
Sesimin titremesinden geliyor bu yağmurun sesi
Aklıma dudakların geliyor, bulutlar alıp alıp getiriyorlar bana
Hangi ülkeye göçsem, bir afet gibi
Yine seni getiriyorlar
Şiirlerimi okuduğunda ağlamanı istemiyorum artık
Şiirlerinde beni ağlatmanı
Ben
Gülmeyi senden öğreniyordum...
- Bizim sonramız olamaz
Biz'den sonrası, ikimiz için de ölümdür sevgili -
Uyarımı dikkate almadınız Hikmet bey o sebeple eseriniz kaldırılmıştır sayfadan bilginize
Hikmet bey günlerdir şiir ekliyorsunuz iyi hoş da eser ekleme kuralımızı okumadığınız belli lütfen okuyunuz ricamdır