Boğulan Mart(ı)ların Son Günleri
canımın okunduğu her cam buğusu ile kelamın
bir cümleye tekabül edilişinde
satır satır indiğinde içsizliği
yanıma art arda giren, kulağıma çınlayan her anışında
gelecek günler biriktirdim hikayemin boşluğuna
ki parçalanarak kabuğu kırılmış ağacın yorgun süzülüşünde
şiirden içre
dıştan içe
soluk bir gündüzün gecesinde
avuçlarıma damlattığın yağmurlarla miadını doldururken
bir mavi
mor seslenişler dinlettim renklerine çok gizli
hani sevdaların
bilmedikleri yokuşları tırmanmaya çalıştıkları zamanlar geldiğinde
hani denizlerin
yalnız insanların attığı taşlarla dolduğu anlar göründüğünde
işte o ikindi vakitlerinde
yüreklerin yorgun düşerek bir yere oturduğu
ve gamzelerine uysal bir yıldızın dokunduğu
ihtimallerinde yaşarken
tuzu kuru olan martılar
kendi rivayetlerinde yol aldılar
sustu kaldırımlar
bu şehrin gevezeliğinde
binlerce beyzade, yüksekçe bir sesle
tali düzen
biriktirdiler ceplerinde
gören olmadı
sinsice sakladığımı sandığım her anım
olumsuz hazan mevsimlerinde
karşıma dikildi gizlice
bense sustum
en içten haykıracak ana denk gelen bitkin sabahlarda
onca hengame düştü düşlerimin yolculuğuna
duyan olmadı
her aklım
kaçtığı tuzaklardan
başka bir gün aynı uzaklıkla geri geldi terkedilmiş dizelerle
bu seferse
denizimin kalabalık caddelerinden sessiz sokaklara göçtü yunuslarım
dalgalarla kendini kaybeder gibi söylendi akşamlarım
ve gözümün çaresizce damlayışından esinlenip
alfabeler kuruldu bugün
söz gelimi söylenen sözlerle insanlar terkedildi dün
yüzümde belli oldu hayat çizgileri
bitmedi gözlerimde acının rengi
eklendi her gün bir yenisi
ardından
boğulan mart(ı)ların son günlerini vurdu
ayaz
örselenmiş bulutun renginde kana bulandı
ahraz
bense hep yaz/dım bundan sonra
hep yaz/dım
hep yaz...
29.03.12
"sustu kaldırımlar bu şehrin gevezeliğinde"
Ve İLKNUR hep yazdı
Hep yaz Sevgili İlknur her şiirin okunası güzellikte...
Kutluyorum...
hep yaz sen gun isiginda hep yazmasi gereken bir kalemsin ki.. yaz hep sen..
yorum almamis olmasi uzucu.
basarilar saire sevgiler