Böğürtlen Ayazı
dar yokuşların basma gül dökmüş
grubun uyku gözlerinden
mehtabın kirpiklerini aralayan kaçamağına
sökülür yaşmağımın küpeli oyası
çilek düzüne bıraktığın
ılık katrelerinde açan nar çiçeğinin
utangaç sarhoşluğuna
çakıl taşları seker parmak uçlarımdan
kelebek kovalar fistanımın ebrusu uçmuş cilvesi
kırların körfeze serilen hafif meşrep eteklerine
uzatır yorgunluğuma
dantelli yeşil eldivenlerini çınar dalları
çıkarım yüreğimden hasretine akan
ağlayan kalpler çiçeğinin huşusuyla
dağ yollarının hışırtılı yokuşlarını
vapur dumanı eflatunu hapşırır
rüyalarımın pembe oksitli masallarına
ırmak kenarında soluk alır
beyaz yüzümün uçuk pembesi
misk gonca yanakları
saçlarımın arsız tellerine saçılır
kartopunun soft morumsu neşesi
sabahın henüz çiselemiş göğüs uçlarından
bir serçe konar gülün ekru dudağına
ah mavi dantel çiçeğinin
ketenini çıkaran körpe bedeninde sen
süzülür sevdanın sabahlığı
mercan yaramazlığından
günbatımının kamçılı uysallığına
şakır aşkın konçertosunu
fıstık ormanlarının uğultusuyla
şehri kıskacına alan Esen Tepe
yoluma meraklı bakışlarını uzatan
cancıcık mürdümüne
atar yorgunluğum kendini
salyangoz tanıklığı geçer
uykularımın andıranalı kıvrımlarından
meşe palamutlarının toprağa düşen şaşkınlığından
alır nasibini kargaların kavgası
dalarım yamaçlarımda demlenen
mavi kızımın bana suskunluğuna
çelimsiz dallarında kuş burnuların
diken sızısına meydan okuyan allı yemişleri
çayırların saten seren kesesine
sessizce süzülen Zümrüdü Anka kuşunun
kızıl zerrecikli kirpikleri
vakti seyre doymanın ruhuma takılan kanatlarıyla
uçarım güneşin geceye kaçan kalbine
gecenin kara sinesinde olgunlaşır
morası rüyalarımın haylaz gülücükleri
düzlüklerin Seyran Tepeye sırtını veren sohbetinden
açılır avuçlarımda mavi gölü Haldandoz'un
demir atar derinliklerine Salacık'ın
kuzeyin kuyruğunda biten püskülleri sarkar
Çam Burnu'nun loşa aralanan sevişmelerine kumsalın
bir gelinlik giyinir erik ağaçları
köşkün arka bahçelerinin gizinde
şafağın dallarına sıyrılan yüzgörümlüğünden
uçuşur elma çiçeklerinin
şeffaf polenli köpük balonu
transparan göğsüne gökkuşağının
salonda tangoyu titreten
topuk seslerinin ateşli plağına
sızar ayın haresinden
ince beli saran ham dokunuşlar
yakamozların denizi okşayan dokunuşlarında
tutuşur dürtüsü körpe kıvılcımların
göğün gece mavisi çatısında birleşir şehvet eriminin
kırmızıya atan düğmeleri
yumuşar dikenleri
düşer belinden yeşil eteği
baharı yeniden aşılayan döşeğine
böğürtlen ayazına sıcağını bırakan aşkın...
Günün şiiri seçilen bu güzel şiiri ve sizi kutluyorum. Yine alıp götürdünüz okuyanları Esentepe'lere, o güzel bahçelere, en güzel kokularla ve en tatlı ruha dokunuşlarla masal tadındaki imgelerle sanki cenneti yaşattınız.
salonda tangoyu titreten topuk seslerinin ateşli plağına sızar ayın haresinden ince beli saran ham dokunuşlar 🤐😙
Uzun bir ara siteye giremediğimden dolayı o kadar nefis eserleri okumaktan mahrum kalmışım ki bu eser de o eserlerden bir tanesi Filiz Şairim Her eseriniz rüya alemine davet gibi.. Alkışlarımı bıraktım sayfanızın baş ucuna hepsi sizindir efendim..👍
Günün Şiirini😙
Ve
Günün Şairini👑
Kutlamak az gelecek galiba...👍🤐
Masalsı... 😙
Bu şiire;
Koskocaman alkışlarımı bırakıyorum👍