Bölünsün Şehir
bilinmez
kıblesi dağınık kıyama dururken gözlerin
hikayesi kör o çiçeğin
usul bir eylemde, renklerinin gasp edilişini görüyor mu
görüyor musun
ışıkları kırarken aynalar, güneşin göç edişini
yurtsuz bir avucun duasında kaybolan rüzgar, esiyor mu vazgeçip
kulaklarında o malum uğultular
hani sert bir ezgiye benzeyen ve bozan cemalini iklimin
adını değiştiriyor mu eylül'ün
tersine uçarken kuşlar
ılıcak sulara
hasretin üşüyen tavrı, deliyor mu suskunluğu
medet !
umursamaz zamanların kuşluk renklerine
ezanı çağır, bu korkak ıssızlık
bölünsün şehir tam ortadan ikiye
ya seccadeler yayılsın
ya masalar kurulsun sabahçı meyhanesine
kimi meşk etsin
kimi secde
varsın tanrı bilsin doğruyu
unuttuğum
ya sevabınla uçayım
ya günahınla asayım, ibrişimler sarılırken boğazıma
ve tükürürken içimi
bir şiir demetine
imzamı unutunca dimağım ...
Şehir bu her tür insanı/canlıyı ve hatta bağrına basar da yine de gıkı çıkmaz...👍
Kutlarım içtenlikle...