Boşluk
Nefese muhtaç dudaklarım
Canım ruhumdan ayrılmak için gergefinde karanlığın
Kerbelasında ayın nafakasını ödüyorum yaşananların
Bomboş bakışlarda bir odanın soğuk duvarına yaslanmış ellerim başıma dayak dizlerimde dirseklerim
Bi sıgara yakmış küfrederken yakalıyor yakamdan o yaramaz çocukluğum
Bi tebessüm düşerken yüzüme kasılarak
gülüyorum hatırlayınca teneke bağladığım eşeğin kuyruğu gelince aklıma...
Ardından fırtınalı bi yağmura yakalanıyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyorum toprağa vereli annemi
Öksüz kalışım kurulan sofraların büyüklüğünden
Aslında okadar geniş değildi
Yüreciğimdeki köşk
Bir annem sığamadı oraya bir babam bir o bir bu işte
Küflü sandukanın metruh köşesinde sakladığım hazinem
Fırdöndü bilyelerim poloroid bi aile fotoğrafı
Özledim herkesi
Şimdi
Ayrılık vakti geldi
Toparladım etrafı
Boş odanın öteki yakasındaki düş kayığıyla gitme vakti
Belki bu gece yastığım beni o harikalar diyarına götürür
Bi tavşan deliğinden o ütopya ya yelken açarım
Yüreğime sığdırdıklarımla kim bilir?
Ya da karanlığın gergefinde
Boşluğa dalarım..