Boşlukta
Grileşmiş bir gökyüzünde uçuşuyordu.
Dağılmış efkarlı bir yüzün üstünde,
Ne güneşi bekler bir hali var,
Ne de sessizliğin seherini...
Kapalı bir cezaevi gibi her taraf.
Dört duvar arkasında kalmış gibi...
Hasta bir ağaç gövdesi gibi,
Alabildiğine bozkıra dalmış bakışlar.
Sonsuz bir deniz gibi...
Ufuktan ufuğa yolculuk.
Rüzgar tersten eser!
Soğukla kaplar damarları...
Altı üstü bir film karesi...
Yok o kadar da değil !
Basit değil, en derinden volkan patlaması...
Açıklanamaz içeride oluşan depremler
Sonsuz bir boşlukta kalmış,
Rutubet kaplamış yüzünü...
Pas tutmuş demir çürümesi...
Sertlik yaramaz,incelmiş bir kalbe...
Param parça olur yoksa.
Eski bir şamdanda tüter alevi,
Karanlıkta kalmış kendisi...
Gölgesinde görür heybetini,
Sahte bir figüran gibi...
Misafirliğin mahçubiyeti,
Çırpınırken suyunda hayatın.
Dağılıveriyor gökyüzünde
Gri bir bulutun gölgesinde
Hızla akıyor hayat
Taşmış bir barajın dayanamayan duvarı altında
Kalmış gibi enkazın...
İsli bir hava ve çakal sürüsü
Ürkütücü gelir bütün hikayesi...
Uzaktan bakar sadece,
Habersizmiş gibi...