Boşlukta
Gözlerinden yolculuğa çıkmak gibiydi
Sensizliğe kürek çekmek..
Belki unutmaktı yoldan geçenlerin yüzlerini...
Ya da acılarına dokunamamaktı..
Yağmurlu bir günün güncesiydi gördüğüm.
Boyası eskimiş penceremin önünden
Sığırcıklardan sonra
Öksüz bir kadın geçti ağır adımlarla
Acelesi mi yoktu hayata karşı
Yoksa çok mu kalabalık içi
Parmak uçlarından güler gibi ağlıyordu
Sonra eski bir aktirist gibi gülüyordu!
Ağzı dolusu küfürlerle
Köşede durdu
El salladı son seferini yapan is kokan trene
Bir ses duydu galiba! İrkildi
Arkasını döndü hiç görmediği gölgesiydi belki de
Tanımadı ama sarıldı... Sıkıca!
Düşüne
..... Hayallerine
Çatlamış dudaklarını araladı... Gördüm!.
Güldü
Elini tuttu
Gözleri kapalımıydı neydi.
Kısacık dalgalı saçlarını okşadı
Babası gibi gülümsedi
Ağladı kurumuş gözleriyle
Hiç aklına gelmedi
Annesi gibi acısı da
Onca sorulmamış soruları da...
Biraz daha yürüdü
Yanmayan yorgun sokak lambasının altında durdu
Otobüs duraklarından her gün topladığı sigaralardan
Bir tanesini çıkartıp yaktı
Üşüyen sararmış parmaklarını ısıtırken...
Az ileride!
Bir araba durdu... Beyaz
Sirenleri çalarken
Biri mavi
Biri kırmızı yanıyordu.
Geceyi aydınlatarak...
Camdan gördüm
Kadının gür saçları kısacıktı
Gözleri de yoktu
Kadın kaldırımda duran
Susmuş gözlerini yanına aldı...
Karanlığın içinde olduğu yere yığıldı..
Değerli hocam geç kaldığım için bağışlayın. Muhteşem bir içdöküm okudu gözlerim. Kutlarım içtensi satırlarınızı, kutlarım yüreğinizi. Saygıyla...
duygu yüklü kaleminize yüreğinize sağlık... şiir hakkettiği yerde👍👍
Off... Çok duyarak okudum galiba, fena etkilendim.İlginç, fantastik. Muhteşem bir kurgu, hayal gücü,sunum. Güne çok yakışmış sevgili Turgay...Kutluyorum içtenlikle...Nicelerine...