Böyle Her Kafana Estikçe Gidemezsin

..... ........


Sezeryanla alınan
Sakıncalı sancılı dili kesikliklerini kapatıyorsun
Kevgirleşen küçük zavallı yaşamlarının üzerine
Her kaşıntı sonrası
Kabuğu tırnaklarının arasında çığlığa kesen yaralarının
Elleri karnından beline dolanmış kıvranmalarına gizlediğin
Sıcaklığını yitirmemiş
Eflâtun kanamalar sızar kelimelerinden
Ruhunun sarp kayaçlarına
Selâsız namazsız gömülen
Binlerce anakronik şiir ölüsü
Dilinde alkolik sokakların kuytuluğunda oynaşan
Bekâretini yitirmiş yosma kelimeler
Bir seyyar satıcının
Mahalle arası tekerlek koşturan tezgâhına onuru pazarlanmış
Ucuz bayat sevdâları
Yamamaya çalışıyorsun acıtılmışlığına



Böyle her kafan estikçe gidemezsin



İğdiş edilmiş kekeme sağırlıklarını bağırtıyorsun
Yüzü gecenin ziftliğine dönük kalabalıkların üzerine
Sırılsıklamlığa kesmiş yakamoz yabanıllığı
Mülteci bir aşkı saklar koynunda eşkıyâ yüreğin
Bestesine gurbet bir şarkının
Bir arpın tellerinde
Parmaklarını kesişidir bu gizli gitmelerin
Gidemezsin



Sağrılarına kamçı ıslaklığı değen bir buhrânın
Amudundan kopan zamansızlığıydı
İkimizi farklı mecrâlı bir cümlenin
Uçurum irkintisi ögelerine sürükleyen
Asperger bozuğu bir yalanın
Yılan gibi sokuluşuydu
Kayıtsız ve kanıtsız ıspatlanmış gerçekliğimizi kabullenişimiz
Islak yırtık tekeş ayak sesleri sahiplenir
İnsan kokan sokaklara terkedilmiş kimsesiz gölgeleri
Eylül'ü bekliyor gözlerim
Sarı düşürmek için
Yazgımın kazıldığı alnına



Böyle her kafana estikçe gidemezsin
Dudak uçuklatan
Kazûlet hayallerim süsler uykularını
Eskitir yüzünü bensiz baktığın aynalar
Ruh teninin kıvrımlarında dağılır
Parçalanır
Hüviyetsiz yalnızlıkların metrûk kadavrası
Şimdi
Iskartaya çıkarılan
Ucuz nobran sözlerini deviriyorsundur
Terkedilişlerin zincirlenemeyen asâletinin ayak diplerine
Uyuz uyuşuk düşlerimden tanırım seni
Yorgun bir masalın
Uykusuz çökük göz kapaklarından süzülen
Üstü karalanmış
İptal edilmiş kararsızlıklarla başlardı
Bütün '-Merhabal' ların


Böyle her kafana estikçe gidemezsin


Topla yaralı duâlarımı
Gökyüzünün tırnak tarlası göğsünden
Ellerinde kızıl kızıl kan kokusu
Kopar silik sûretli mâzimden
Anımsayışları çıldırtan
Eleğimsağma artığı grilerimi
Olmayışların eskittiği
Yatalak özlemlerim kadar eskidir bu Ağrı
Solunda kangren moru yitişlerle
Milâd öncesi vurgunlara çıkar pişmanlıkların


Böyle her kafana estikçe gidemezsin


Yalanla artık yalanlarını
Ne olur
Köreltme günahkâr yüzlülüğüne inât
Sana dâir sahiplendiğim körpe inançlarımı
Eğdirme başımı
Senin hatırına göze aldığım başkaldırışlarıma n'olur
Bir ayin hatiminde
Adanmışken ötelere en kutsal yanlarım
Bir hâşir ârefesinde
Yüzüstü düşüp af dilenmişken isyânlarım
Akşam üstülük giyinen
Ağyâr bir kentin ıssızlıklarında
Ellerine gönüllü ebelenmişken saklambaçlıklarım
Ve
İftârına varmadan bozulmuşken
Asırlık sevdâ oruçlarım
Böyle kafana estikçe gidemezsin
Gidemezsin

Gi de mez sin

22 Nisan 2016 88 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 8 yıl önce

    "Dilinde alkolik sokakların kuytuluğunda oynaşan Bekâretini yitirmiş yosma kelimeler"

    Baştan sona güzel bir şiir.

    Kutlarım...

    👑

  • 8 yıl önce

    Derinden sarsar yüreği hele de geriye bakmadan gidiyorsa birileri dönüşü de imkansız kılmak sonrasında zor günlerin başlangıcı olacaktır sevda adına...😅👍😅

    Kutlarım içtenlikle Zehra hanım...