Böylesi Adama
Güneşten önce uyanmak ve geceye kadar tutmak nefesini
Ritmi bozuk, tanrısız ve yurtsuz bir yaşamak
Öylesine düşük, göğsünde urla yürümek günleri
Dünya dönerken durmak
Dostlar ölürken yaşamak
Heyhat, dur ve öl derler böylesi adama
Neresinde yanıldıysan, orasında sürünmek yaşamın
Kaçan avın kurşunuyla intihar
Ölü çocuğun içindeki arzular
Apar topar kaçan güzler, yarasıyla gelen baharlar
Hayır, kafiyesiz ve kefensiz ölmek sevgilim
Böylesi yaraşır böylesi adama
Başlamak için yitirmek her şeyi ve herkesi
Çiçekten ve meleklerden uzak
Şeytanla kol kola koşmak cennetin yolunu
Ne zarafetle sevgilim ne de öfkeyle
Ölü bir yıldız sessizliğinde gideceğiz
Ve hayır, kapıları açılmayacak cennetin böylesi adama
Güneşini gören kardelen, gülünün koynunda bülbül
Bir de biz, kapısında yorgun ve düşkün
Soracağız O'na sevgilim
Neden oydun bizi fotoğraftan, neden kardın bizi toprağa
Tepemizden bakacak, yine sevmeyecek bizi
Bildiğin gibi, cevap verilmez böylesi adama
Ve ölünmez
Öylesine bir kulu gibi