Boyut
Aşk boyutlarındaki yüreğim
tüm varlığım benim,
kendinde tekrarlayarak seni
çiçeklenmenin ve yeşermenin
sonsuz maviliğine götürecek.
Ben bu boyutu
toprağa ve suya ve ateşe aşıladım!
Yaşam belki
okuldan dönen çocuktur
-belki de-
benim bakışımın senin buğulu gözlerinde
kendini paramparça yıktığı.
Ahh...
Nedir benim payıma düşen?
Bir perde asılması
nasıl alır gökyüzümü benden?
Yine de
ellerimi dikiyorum bahçene,
biliyorum...
Yeşereceğim biliyorum!
Çürüyüşte bile
ulaşılır bir şeylere...
Yaratılırım,
hiç okunmamış bir masalın kahramanı gibi
geceleri bir öpücükle ölen
ve sabahları
bir öpücükle yeniden doğacak olan.
Ay ışığı gibi şiir olmuş, karanlıkta dahi aydınlığı yansıtan. Nereden, hangi boyuttan bakarsan, baharı ve yeniliği, umudu ve yenilenmeyi fısıldayan. Sonbaharda düşen yaprağın, ilkbahar için toprağı bereketlendirmesi gibi. Kutlarım kaleminizi.
Anlamlı bir şiirdi tebrik ederim Veysel bey saygılarımla selamlar