Bozuk Şemsiye
bozuk bir şemsiyenin
hayal kırıklığıydım,
işe yaramaz ve ıslak
tekrarı olan tüm günlerden
muaf sayılmıştım,
varla yokun savaşında...
dikiş tutmaz
bu oğlan derdi babam,
yaralarımın derinliğini
bilircesine...
kapanmaz yaralarım vardı,
sürekli kanayan
içimde büyümeyen bir çocuk,
sürekli ağlayan
en çok annemi severdim,
annem kokardı
tüm umutlarım.
yalnızlığın hükmü,
bir tek onun yanında
geçmezdi.
bir tek onun yanında vardım
onun yanında
ağlamaz, gülerdim...
"dikiş tutmaz/ bu oğlan derdi babam/ yaralarımın derinliğini/ bilircesine..." kitap arasında kurutulup saklanmalık bir kısımdı burası. Kutluyorum kaleminizi, sevgiyle.