Bu Adam
Sayfalara sığmıyor bu yaşam
Yırtık pırtık bir hayat bu paşam
Aynalardan kaçan bir adam
Nerde sabah orda akşam
Saklanmış tüm fenerler
Lambalar selam durmuş
Geçiyor gecenin ortasından
Sessizliğe dalmış bu adam
Pat pat pat sallanıyor kaldırımlar
Çat çat çat tokatlıyor tabanlar
Ağlıyor yaralanmış taşlar
Ah ah ah çekiyor bu adam
Kâh sarı kâh kırmızı lambalar
Yanıp yanıp kaçıyor akşamlar
Sus pus kesilmiş bütün komandolar
Ha bu direk ha şu direk
Dizilmiş sıraya tüm düşmanlar
Adamın üstüne üstüne gidiyorlar
Damarları demirden, elleri beton bilek
Taşı toprağı yiyip bitiriyorlar
Saçı sakalı karışmış bu adam
Affetmiyor ah bu zaman
Koştukça yakalıyor arkasından
Gün geçtikçe yaşlanıyor bu adam
Uygarlık diye haykırıyor madam
Doğal yaşam ölüyor paşam
Ah ah çektikçe bu adam
Doğa ağlıyor arkasından yaşam yaşam....
Sedat BAHÇACIOĞLU