Bu Benim Hikâyem
Türlü türlü şarkılar ile yoğruldu ruhum Kirpiklerime bilmem kaçıncı akşam çizildi
Kahpe bir sessizlik serptim yüreğime
Yanaklarıma ise birkaç yağmur bulutu
Öyle kederli öyle yorgun
Yazdım hikayemi...
Unutamadım Pâre ben
Haykırışını bu şehrin...
Bu tenhalığın çilesini
Unutamadım bir türlü
Kandıramam kendimi inan işte...
Bağırıp çağırmak yoruyor beni
Ne göçüp gitti kuşlar uzaklara
Ne sardı avucumu soğukluk
Ne çizildi kalbime yalnızlığın tasviri
Yarım kalmıştı oysa her şey...
Her şey deminde olmalıydı belki de
Gidişinin bilmem kaçıncı rüzgarı esti
Yine de aldırmadan dönmedim geri
Orda...
Hikayemin yarım kaldığı o yerde bekledim
Dönemedim arkamı...
Duyuyor musun Pâre?
Tırnak uçlarıma kadar sarmıştı beni korkular
Tenime sinmişti kokun
Gözlerimse yorgunluğun rengine çalmış
Ne sorar ne de anlatırım ben
Sigaramın ucundan dökülen hikayemi
Öyle kırgın öyle dalgın
Yazarım sadece...