Bu Çocuk Ozan mı Bozan mı
merhaba !
yoksun elinde uzaksın güneşe
umuda can verenlerin düşüne
merhaba !
canların ermişi erenlere
zor zamanda güne duranlara
uğruna seve seve ölüme koşanlara
merhaba..!
kivrem(e) krive türküsünde ağıdım
törbüsünden aldığım
yaralarıma sardığım dizelere biz laik olamadık
desekte
kamberin zindan direnişine
duygu önde yürürken akıl takılı kaldı
akıl tünedi tutkuların seyrinde
bu aşk ozan mı bozan mı
anlamadım anlamaz dillerde
yine anlayan anladı kederimde
kötü huyların demine çatmanın izahı yok
beğeni kör kuyu belli köy kuyusuna kanma
görmemişler yurdunda yaşamak haylı zordu
şiirin dönemeçli hecesi
ruh akıl bulanıklığını geçti
oyun dilbazına isyanım riyakar sözün
şiirin avuntusu gerçeği üzense
her temize çıkışı güzel olsada
asıl beni yaralayan közün alevi sönmedi
ne kadar dil döksen insan aldığıyla kalır
dost acı söyler kem gözün ağına
şimdi soru yağmuruna ıslandım
kederimin özüne acıyandın
birde közüne yaslandım
bu çocuk ozan mı bozan mı
ben müzik dersindeyim
o çocuk şarkıları bile unutturmadı
senden olan elle tutulmayanı
ben kadarını ...
dersem bir ibrettin yıldız kayması
dedim ya çocuk şarkıları
yoğunluğun ıslaklığına çoğalan
güneşin ısısı kurutamadı
içimizdeki sesin sancıları
sevda nar tanesi..
''çarşıdan aldım bir, evde açtım bin''
bir sevda için bin deva..
başımda gitmez tükenmez sevda
yağan yağmura teselli gözyaşı
güneşin ışınları kurutmadı
hazirana gün sayarken
Mayıs'tan kalan sevinç hüzün
bize kalsın yar hasret gülün
_bu çocuk okur'mu dersin?
*bu çocuk ozan mı bozan mı?
*Öbür ay'a kaç gün kaldı/kız saçını kim ördü..seni kim bu kadar g/ördü)
27 Mayıs - Freidorf