Bu Nasıl Ayrılık
Bu nasıl ayrılık, gökler yarıldı!
Aciz, naçar, kader denen seldeyiz.
Yer, gök paramparça! Sona varıldı
Per perişan, ayrı ayrı ildeyiz.
Hâlâ anlamadım, neden ayrıldık!
Ne kadar mutluyduk, derde karıldık
Kavuşmak dururken, ele sarıldık.
Şimdi iki cambaz, aynı teldeyiz.
Ayrılığa tutsak, zor anlardayız
Kollarımız kırık, zindanlardayız
Dünyamız kararmış, külhanlardayız
Meltemler beklerken, kızgın yeldeyiz.
Elimizdeki son kale alınmış
Hazinelerimiz bile çalınmış
Saraylarımıza kadar dalınmış
Talana uğramış harap beldeyiz.
Tek aynada güneş gibi durmuştuk
Kâinata ışık ışık vurmuştuk
Kavuşmaya dair hayal kurmuştuk
Bir inat uğruna, bak ne haldeyiz!
Onur yalnız, yitik; sen neredesin?
Hayalimdeki tek penceredesin
Bir kerede değil, bin keredesin!
İki yarım, ayrı ayrı eldeyiz.
Bu nasıl ayrılık, gökler yarıldı! Aciz, naçar, kader denen seldeyiz. Yer, gök paramparça! Sona varıldı Per perişan, ayrı ayrı ildeyiz.
Ayrılık bu kadar dogru anlatılır işte.Yoruma hacet bırakmayan dizeler okudum,emeğinize sağlık.
Buruk acı, hüzün sağanağı ve İçinden ırmaklar çağlayan derin bir gönül anaforu. Kutluyorum.
Bir kerede değil, bin keredesin!
😎
Saygılarımca