Bu/gün Gökyüzü Niçin Kızıl Anne
Serin geceyi kucaklarken bu son yolculukta
sorgulamıştık bir şeyleri,
sormuştun, yılların arasından bakıp yüreğime
sevgilerin neden çürüdüğünü, gittikçe daralan umutları
sessizden serin ve yalansız bir şekilde
kemirgen kuşkularım yoktu yüzünde
dallarıma konan en saf merhamettin
dumansı bakışlarında dağlandı lacivert alevli leylaklar
bir kez daha yöneldik hayatın tozlarına
özlemlerimize akarak...
Sözlerin birer kamçıydı unutmadım
ağırdan yaralar açan kalbime
gül yaprağı gibi ince cevaplar vermedim biliyorum ama
hüznünü anlamalısın sende kan kaybeden ömrün
daralan vaktin damarlarında kıvranışımı
bir türlü ağarmayan gecelerde acılar,
acılar kanatırdı içimi
ve sen ağlardın
sen ağlardın yağmur akardı gökyüzünden
Sana tuhaf gelen, ağlayışlarına durmayan mermer yüzüm ah...
Dondu şimdi düşlerim, ucunda ölüm olan günlerime
kayıp giden umutlarıma çarpa çarpa.
Seni yazdığım günlüğümde tutup,
mesela boğaza akan iki çift gözün gezdiği Çamlıca'da
sayfalar arasına parçalanan yüreğimi koyup
çılgın bekleyişlerin yankılanan serüvenini yaşadım.
Bir elbise gibi giyerdim titreyen sokakları
yağmur yalnız benim için yağardı, giysim sen;
ben üşürdüm, sen üşürdün, üşürdü sokak lambaları
üşürdü yuvası bozulan kuşlar
üşürdü bizi üşüten rüzgâr
yağmur yağardı sen ağlardın
sana uzanınca dudaklarım ayazla öpüşürdü.
Nabzıma vuran ritim bozukluklarıydı
gözlerinin menziline girdiğim
ah o geceler
yorgunluğum uzadıkça uzardı çöllerde yürür gibi
gündüzden geceye, geceden gündüze akaraktan
nice esmer dağları tutuşturdum nefesimdeki ateşle
O zamanlar;
nasipsiz baylar, bayanlar çokça intihar kokardı
ben ağlardım, sen akardın aşkın tükenişine
yetmez sandığın gözyaşlarım(ız)la
karanlık ellerin ördüğü bentleri yıkardım.
Kaç mehtapsız gecelerin şahitliği var üzerimde.
Alnıma iyi bak aşkım
yaşadığın, yaşayacakların orada yazılıdır
işte her şeyi görüyorsun; yol haritalarını
Ve ben yaşamaktan öteye düşüp ölümle dans etmişsem
tüm kelimeleri değiştirmek, tarihi(ni) yeniden yazmak için
ki o ölümler her akşam kapımızdaydı
kollarımda olan hep sendin,
ah sen
oysa sen direniyordun,
ben biliyordum bana ayarlı ölümleri
söylemek istediklerimi engelleyen ritim bozukluklarındı
dizlerimde sen, ah yine sen
Basamaklarımda müşkül aşklarda bekleyenim,
sevgilerim olmadı benim
gözlerini bana adayan gıyabımda sevenim
olmuş habersizdim.
Seni acılar içinde kıvrandıran, gecelerini zehir eden ben
şimdi bıçak ucundan damla damla akmaktayım
ah düşlerini kara haberler kavuran sevda(m) çok çekti benden
üzülmesin incinmesin diye yalanlara sığınırdım
yüreğine aldığın beni temize çıkaran...
Sevdan uğruna düştüğüm yolda pişmanlıklarım olmadı
düzensiz köpüren med cezr ile geldim bu güne...
Sevgilim...
İğfale uğramış yüreğimin
kurutulmuşsa sevgi damarları,
baştan ayağa seni kuşanıp ölmeliyim artık gözlerinde
ne olur karşı durma bana
ölmeliyim sevgilim
şakaklarına soğuk nefesim vururken
gülmelisin sen de
alnımıza yazılan aşkı yaşamak için
ölmeliyim...
Bir gün soracak korktuğum, soramadığın o soruyu
Çocuğumuz;
ellerinde üç beş karanfil, karşısında mermer yüzüm ah:
-' Bu(gün) gökyüzü niçin kızıl anne...'
Şairane bnir içdöküştü
hem okurken hem dinlerken yürek burkan dizelerdi.
Tebriklerimle efendim.
👍Güzel şiir, inci de yakışmış, tebrik ederim ellerinize sağlık Sayın Gündede...👍
Sevgilim... İğfale uğramış yüreğimin kurutulmuşsa sevgi damarları, baştan ayağa seni kuşanıp ölmeliyim artık gözlerinde ne olur karşı durma bana ölmeliyim sevgilim Şair sanki hayatını özetlemiş.Sevgilerini ,umutlarını,umutsuzluklarını anlatmış.Doğal gözlemleri sevgisiyle birleştirmiş.Oldukça duygu yoğunluklu şiir çıkmış ortaya.Elinize sağlık sevgili şair.Sevgiler.😙😙😙😙😙😙😙👍