Bunca Söylenen
Doğumun sancılarını hissedebilseydi babalar
Er meydanı der miydik savaşlarımıza
Taşlara meydan okuyor
Çatlaklardan boy veren kardelen
Söyleyin
Hissedebilseydik bir ananın doğum sancılarını
Bunca sarılır mıydık ölümler dolu toprağa
Ahların yankısını duyabilseydi canlar
Ah eder miydik insanlığımıza
Yıllara meydan okuyor
Avuçlardan yükselen özlem
Söyleyin
Dindirebilseydik şu yokluğunu yarin
Bunca yazılır mıydık özlem dolu mektuplara
S(y)N
Bilinse de bazı oluşumlar önceden yaşanacak ne varsa yaşanır çaresiz elimizden gelmez hiçbir şey Neva herkes farklı biçimde yaşar içindekini öncesi ve sonrasında aslolan kabullenmektir sessizce ve sakince .Keşkelerimiz bir işe yaramasa da hep dediğimiz söylemdir keşke..çaresizliğin çığlığı olarak yükselir yüreğimizden hepsi bu .Sevgiler
madem beşer mısra her bölüm, neden yeiku değil üstadım, madem er meydanından girip yare mektupla bitiriyorsun, yani arada bir bölüm eksik değil mi? manzarasına bakıyorum şiirin, soruyorum kendime; okura ilk bölümde çok güzel bir düşün veren şair, bu düşünde er meydanında ne yaptı? öldü mü öldürüldü mü? sonraki bölüm işte bu souyu manzaraya vermeliydi. ilk bölümde; çok yüksek bir empati ki; doğum sanısını çeken annenin aksine, erkeğin er meydanında durmadan insan öldürmesi. bu bölüm harikulade..
şiirler tartışılsın isterim; çünkü yorum kısımları bunun için var. lakin dostça tabii ki, düşman değiliz aman ha... mesela; çok tamlama kullanılmaz mısralarda, buraya gitmemiş mesela, doğumun sancılarının karşılığı aslen doğum sancısı'dır ki zaten içinde çokluk barındırır, "ölüm dolu toprağa" demek varken; ölümler dolu toprağa.... -ler eki ne kattı burada, çoğulluk hissi mi verdi veya canlandırmada çok ölümün olduğunu mu anlattı, ölüm başlı başına taşımaz mı bu çoğulluğu, mesela yani?
seven sevdiğini yerden vururmuş hesabı olmadı umarım üstadım. zaten kendi çalar kendi oynar bu yorumu yazan da; bir üstadın dediği gibi; sakalı yoktur kendisinin.
dediği gibi bu şiiri yazan şairin de; tam beğeneceğim, içim cız ediyor abi.. nihayetinde saygı hürmet ve muhabbet ile... eksik olmayın hep olun. ( bir harfin yaptığına bak; ekrem diyecekken- krem'e döndürdü ya beni de, bir harf savaş çıkartır abi:)
Hayatın fragmanı olmuş ama önceden görme imkânımızın olmadığı fragman... Bilseydik ve elimizde olsaydı gelmezdik zaten. Gelelim ikinci bölüme ki ayrı bir hüznü var bu kısmın. İnce ve belki de çözümsüz hüzün... Yarin yokluğunu dindirmek de sindirmek de zor. Ne şiir ne mektup fayda etmez çoğu. Elden de pek bir şey gelmez. Beklemek ve ümit etmekten başka... Sade şiir sadece şiir. Varol kardeşim. NOT: krem yorum yazarsa kesin mektup kısmından başlar, bu tekno çağda ne mektubu neyin devam eder 😊